Son Öğleden Sonralarımız Bitmemiş Gibi - Kavl-i Garib Çoban
Bizi ağlatan şey senin benden gitmeden önceki halin, hala gönül evinde yaşadığın zaman.
Bizi ödüllendiren parlak görünüm bir kabirtaşı.
Adın kaldı geride.
Sanki her şey sonsuza kadar sürmüş.
Ve hiçbir şey olmamış gibi bize gülümsediğin fotoğrafta.
Ve bugün bilmediğimiz gülümsemende.
İnsanların içinde sevgiden ışık varsa, bu ışık onlardan dışarı yansır.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
O zaman birbirimizi tanırız.
Karanlıkta birlikte yürürken, birbirimizin yüzüne dokunmaya veya birbirimizin kalbini kurcalamaya gerek kalmadan.
Bu albümdeki resimler yüzünüzdekinden çok uzakta.
Bu gülümseme, şimdi, sadece bizim için.
Sabahın balkonunuzdan içeri sızmasıyla ortaya çıkan anılarla, harflerle, şiirler ve dualarla bir arada var oluyor.
Bazen isimleri daha genç bir şekilde telaffuz ediyoruz, eskisi gibi.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Sen belki de bu şekilde burada devam edeceksin.
Ve adın en sadık hatıra olarak seninle birlikte yanımızda yaşayacak.
Şans mıydı bilmiyorum.
Kader mi yoksa ilahi bir hata mı.
Ama gözlerinde tanıdım karşılıksız sevgiyi.
Sahip olmadığım bir şey.
Ve o zamandan beri, ikimiz de alçak sesle konuşuyorduk.
Bir tesadüf, bir nebze hile tadında hayatta.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Sen benim sırrımsın.
Nazar değmesin diye yüksek sesle asla söylemediğim şey.
Ama ben her zaman saklarım, ruhumda bir iç çekişle kokunu.
Lüks bayağılıktır, dedi ve beni kazandı.
Karıncalar o balı yemez.
Gönülde ikizimiz kim bizim?..
Sizinle bizim aramızdaki fark ben.
İnsan insanda kendi için okuma hatası.
Dikkat edelim.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Biz, teheccüt vakti o kadar derin uyuyan bir uyuyanın rüyasıyız ki.
Bizi şems vakti bile hala uykuda olanlar rüyasında gördüğünü bile bilmiyor.
Şansla savaşıyorum, bazen kazanıyorum, bazen kaybediyorum.
Hiçbir şey söylemeyen ve her şeyi söyleyen bir cevap, seni seviyorum demek.
Ne zaman başladığını bilmiyorum.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Söylemiyorum, cesaret edemiyorum.
Ama bana baktığında bir şey titriyor içimde.
Ben de ona bir Maide diye isim verdim.
Bu koşulsuz sevgiye, hiç kimsenin bilmediği var olmayan.
Güzide mektuplar yazdığımı bilmeyecek.
Onlar asla konuşma duyamayacaklar.
Ama her nefeste safran kokusu var.
Seni tekrar düşündüğümde, yasemin, gül, zambak, gelincik, papatya kıskanacak.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Çünkü aşk aşık olmak değildir, hayatta kalanlardan olmayalım sevgilim.
Yaşamak şems vakti beni çok etkiliyor.
Yaşamak geceleri teheccüt vaktinde beni uyanık tutuyor.
Vazgeçiyorum ve ne kadar azsam.
O kadar diriyim, ne kadar ismimi kaybedersem, o kadar çok çağırıyorlar beni.
Ne kadar az bilirsem, uçurumun tatlılığı o kadar çok kaderimdir.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Ve sonra onu seviyorum.
Sen benim henüz bilmediğim bir parçamsın.
Senin hikayene kulak vererek kendimi de bulurum.
Gerçek bir dinleme, anlamaya ve değişmeye hazır olmakla mümkün.
Peşin hüküm yerine öğrenme iştiyakıyla.
Korkunun kalplerimizi örtmesine izin vermeden.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Sanki birinin hayatını kurtarmak ister gibi yazıyorum.
Muhtemelen benimkini.
Hiç kimse bu dünyada kendi karşılıksız sevgisinden daha büyük bir yere sahip olamaz.
Saadet olsun, felaket olsun, gördüğün her şey bir rüya gibi gelip geçer.
Ölüme hoşgeldin deyince ruh, sonunda boşalıyor.
Bu kolay ama melek senin suyundur.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Karşılıksız sevgi bizi korur, olduğumuz şeyi muhafaza eder.
Hiç kimsenin asla bulamayacağı şey.
Acı dolu bakışlar bıraktığımız çatılar.
Ve duvarlarda sessizce kalmış sesler.
Ev, gelecekteki unutkanlıklarını şimdiden düzenliyor.
Bir cereyan, bir uyarı gibi, sert bir gürültüyle kapanan kapı.
Her biri kendi evidir, yapım aşamasında inşa edilen sevgiyle gönüldür.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Şimdi kuru ve sert olduğunu bildiğimden, hayat bana daha nazik görünüyor.
Alay romantik bir şeydi.
Bir inancın coşkusunun her şeye dayanabileceğine inanmak.
Bir kayanın üzerinde, göz ucuyla baktığım şiirsel bir gökyüzü var.
Beni hiç korumadı.
Aptaldım ama korkak değilim.
Rüya görmek beni karanlıkta okumayı ve yazmayı öğrenmeye zorladı.
Bunun sayesinde, bir fahişenin zor müşterisi gibi, en ufak bir aşk mırıltısına karşı uyanık kaldım.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Bana yapışan şey, bu telafi etme zevkinde, kıyıya vuran beni tanımayan bir yaşam.
Vefasızların dalgasını kırmak için geç.
Ama aynı derecede zorunlu bir arzu.
Her zamanki gibi kaybolmak yerine körü körüne var olmak, aynalar labirentinde berrakmış gibi davranmak.
Bir süredir senden haber alamıyorum gönül.
Ne de kahkahanın yankısı, ne de senin adımlarının.
Geceleri seni düşünüyorum, dünya uyuduğunda!..
Ve ben senin adınla direniyorum, yüreğim tasalı, aklım kayıp teheccüt vakti.
Aklı kendine rehber edinmeyen bir kişi yaptığı her işin sonunda kendi gönlünü yaralar.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Hala dudaklarımın arasında sıcak.
Ve bir seni özledim hiç söylemediğin.
Eğer bir gün rüzgar size duada ismimi getirirse, onu görmezden gelmeyin, içeri alın.
Cesur olan kişidir sevgili.
Sessizlikte aşklar, sır saklayan putperestler değil.
Ateş ve rüzgarda, kalkan olmadan savaşan.
Seni seviyorum için zaman içinde mühürlenmiş.
Kim o bir öpücükte cilde temas etmeyen.
Gizli bir güneş gibi yanıyor, o hiç kimseye kalmaz.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Bilirsin ki bir şeyi görmek, onu başkasının ağzından duymaktan iyidir.
Belki de bu sadece benim rüyamdır.
Ya da belki o benim canımın ve tenimin rahatıdır.
Ve git bu son yürüyüşüm kendime.
Artık yemek yemiyordum, saçlarım dökülüyordu.
Gün boyu gözlerimi kapalı tuttum.
Her neysen bana olduğun gibi görün!..
O benim canımın ve tenimin rahatıdır.
Herhalde bizim aradıklarımız çıkmamıştır anasının karnından henüz!..
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Ama sabahın erken saatlerinde balkona çıktım.
Çoban yıldı hatırlattı, gözümden de kayboldu, gönlümden de.
Ve kaldırımda, bir ağacın altında biri, yanımda yatağında uyuyan anneminkine benzeyen bir sesle benimle konuştu.
Şimdi sahip olmadıklarınızı düşünmenin zamanı değil.
Sahip olduklarınızla neler yapabileceğinizi düşünün.
Kurban olayım sevgilime, güzelliği noksansız; o da var, bu da.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Birdenbire artık yorgun değildim.
Ve koltuk değneklerim olmadan sokağa indim. Daha önce hiç böyle yürüyememiştim. Sevincimin geri döndüğünü hissettim.
Hastalık, sokakta bırakılmış terli bir deri gibi döküldü.
Karanlıkta sessizlik daima hoş gelmez; sessiz gece sanki iki kere gecedir!..
Kendimi hiç bu kadar hafif hissetmemiştim. Gönül balkonuma baktım, korkuluk bir müzik parçası gibiydi.
Kimseyi sevmem, güvenmem diyen, ölümden anlamadığını itiraf etmiş olur.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Gördüğün, fakat anlamadığın gibiyim yine!..
Bir gün yolun sonunda, ruh neyle beslenir.
Ağır bir yolculukta ben gittiğimde, dudaktan gönüle ne mesafe var ki?..
Gönül, onun teheccüt vakti muhabbetinin haremidir; göz, şems vakti yüzüne ayna tutmaktadır.
Sevmeden yapamam ki!..
Sevgisiz hayat olmaz.
Bizi kim öldürüyor?..
Gönlüm bir yıldıza tutulduktan sonra artık ayla mutlu olabilir miyim?..
Gözünden sor!..
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
Sevgili, ne talihin bir suçu var, ne yıldızın.
Bir mezarlıkta beni çöz, gönlümün maidesi içimden çıkmak istiyorum artık.
Burada olsun istersin değil mi?.. dedi Mezarlık Bekçisi.
Sevgili dün gidiyordu, sen hissedeceksin.
Demek yola çıktın artık gidiyorsun?..
Beni böyle keder içinde bırakıp gittiğin bu yolda, insandan ne umuyorsun ki?..
Ben de kimi arıyorum acaba aşık olmak için!..
Güzel şeylerde oluyor, yanılmışsın sen.
Bu ahde vefa olmaz, ne olur geri dön gitmemiş gibi önemli olan orada olmak.
Teheccüt vakti dünyalık kendime veda ettim, hayat beni şems vakti aşkı için seçti, ölüm de öyle.
(Y.ed - Biz Bu Dünyaya Niçin Geldik Albümü)
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 23:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Başkalarından kötülük görmek için. Hiç kimseye bir kötülük yapmış da değilim. Firdevsi
"Kendine vedadır"
Sevdiklerinle, alışkanlıklarınla...
Yeniden dönmek ise "aşk için",
Yeniden başlamak için...
Tebrikler Engin Bey..
TÜM YORUMLAR (1)