ah sonbahar
ölümün simgesi yeniden doğuşun müjdecisi
havadaki bu matem
içime doldukça nasıl da acıtıyor ciğerlerimi
sessizce izliyorum
sararan yaprakların, kuruyan dallara vedasını
toprağın bayramını, tabiatın yasını
bir candan çıkan binlerce canın
var olmak için yok oluşa, saygı duruşunu
bu görkemli tören bu temaşa
alıp götürüyor beni çocukluğuma
yine kaybedeceğim hissediyorum
yine bir hüzün kaplıyor yüreğimi
her yağmur yağdığında
yağmur damlaları rüzgârla bir olup
camlarıma vurduğunda
yarım kalışımı hatırlıyorum zamansız unutuluşumu
iç çekerek dinlediğim şiirlere
eşlik eden kapı gıcırtısını
su birikintisinde bıraktığım bisikletimi
titreyerek karnıma doğru çektiğim kanayan dizlerimi
henüz büyümemiş düşlerimi terk edişimi
ah sonbahar hüznün mevsimi sonbahar
ve bu sonbahar
eski fotoğraflardan dökülüyor
hüzünlü anılar
ısıtamıyor geçmişi güneş
donarak can veriyorlar
bulutlar mı nemli bilmem
yoksa gözlerim mi
tutmasam toprağa hasretle yağacaklar
ruhum beni terk edip gitti uzaklara
bedenimse demir attı ıssız bir koya
ürkütsem de ölümü yavaş yavaş yaklaşıyorum sona
duyuyorum ayak seslerini
hissediyorum sonbaharın gelişini
Kayıt Tarihi : 29.11.2025 16:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!