Bir saat geri alınmıştır zaman
Ötede kalmıştır dün
İki saat daha yaşlanılır
Son telefon konuşmalarındaki hasarlı
Solumaların kayıtları silinmiştir
Iraklaşan her şey birbirine benzemiyor
Tazelenen her şey başka bir eyyam
Miadı geçmiş ilaçları yutmaktan ayrık değil
Takvim yapraklarını teker teker yırtmak
Köpüklerden sis bulutlarına doğru
Devingen ve çarpık gidiş dönüşler var
Gülle diken arasında
Yer tutmaya direniyor o üç harf
Boşluğa sıkılan sayısız kurşun
Her biri yontulmamış do sesi
Ortalık anlamsızlıkları büyütenlerle dolu.
Teni samana çalan çocuğun gözleri
Çekip giden ateş böcekleri…
otuzekimikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 30.10.2014 11:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Saatleri geri aldık... Ya güneşi? Günü, haftayı, ayı, mevsimi alabilir miyiz geri?
Ertelemek ne demektir?
'Yarın buluşacaktık ya, beklenmeyen zorunluluklar çıktı ortaya... Haftaya aynı güne ertelesek uygun mu?' Ne diyecek muhatabımız? Ya bir başka gün önerecek, ya da 'uygun' diyecek...
Fakat bir şeyler 'eksilecek...'
İster haftaya olsun, ister bir başka gün... 'Yarınki gibi' asla olmayacak...
İnsan ne yaparsa yapsın zamana yenik düşer... Soluk fotoğraflar zamanın yengisini taşır, üstünde...
Kutlarım Necdet, değerli dost...
TÜM YORUMLAR (4)