sükûnetinde akşam oldu Sitâre
yaşanmamış günler yarına kaldı
söylenmemiş sözler yürürlükten kalktı
dile yeni kelimeler eklendi
anlamlar değişti
-sen hiçbirini duymadın Sitâre-
aşkın tanımı derinlerde değil artık düşünceler sığlaştı
ikimizde hayırsız çıktık olasılıkta
sen verdiğin sözleri tutamadın
ben gözlerimde batan günleri
bize ait tüm zamanlar karardı
bu yıl erkenden göçtü kırlangıçlar
yetmedi başak kırıntıları
yokluğunda yozlaştı iklimler
küresel ısınma ikilemde rötara takıldı
rüzgâr kara bulutlarla geldi
göz aydınlığında koptu Nuh Tufanı
son seferlerinden dönemedi gemiler
limanlar ıssız şimdi iskeleleri zehirli sarmaşıklar sardı
son vedalarla buluştu eller
küskünlükler unutuldu garlarda
dağları aşıp geldi kara trenler
sen niye gelmedin Sitâre
niye geç kaldın doğum günüme
yıldızlarda asılı kaldı dileklerim
ben, büyüdüm düşlerde
yüzümde öldürdüğüm seni gördükçe
canım çok yandı ağladım
sukutunda kanadı dizlerim
kabuk bağladı yaralarım sarılmadan
sen sarmadın Sitare
ben üşümekten vazgeçtim
ayırdım yollarımı zemheriyle
sen gelmedin Sitâre
sular çekildi gülüşlerimde
sen beni hiç sevmedin Sitâre
sen sevilmeyi arzuladın
sen yağmadın Sitâre
ben eksildim yudum yudum
sen yağmadı bu kente ben kurudum
Kayıt Tarihi : 28.11.2025 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dilaver Cebeci gibi değerli bir şaire atıfta bulunma cüretinde bulunduğum için bağışlayın! Ah "Sitâre" sen bu yeryüzünün en güzel aşk şiirisin... https://youtu.be/ZNLA4EDbKCE?si=w2m-WKOLSaCR-UBy




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!