Balmumundan bir şehir arkadaşlar ülkesi
İçinde yanar durur yalanın lambaları
Benim hakkımda yalan, senin hakkında yalan
Kapadılar sonunda sana çıkan yolları
Yine de suç benimdir, onların değil benim
Karanlıkları delen bir ışık olamadım
Akıtamadım ayağına gönlümün pınarını
Senin gönül kentine bal ve sütten bir nehir
...
Köle diye mi sattın ayrılık ateşine
Sana köle olmanın değerini bilmeyen
Kendini dev saymanın sonsuz cehennemini
Benliğinde taşıyan gurur sarhoşu beni
Artık yolun uğramaz bilirim toprağıma
Ömrüm yanıp yıkılmış harap ölüm sayfası
Sen orda hakikata çevirirken yalanı
Ah, yalana çevirdim ben burda hakikatı
Kayıt Tarihi : 16.11.2011 18:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"bal ve süttün bir nehir" cennettedir. anladığım kadarıyla üstad o tabirin geçtiği kıt'anın tamamında islâma lakayd (deist) bir ahbabına islâmı sevdirememenin hüznünü anlatıyor.
---
"allah’a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: arada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren ama sarhoş etmeyen şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. ... " (muhammed, 15)
Ben”de tutsak ruhuma üflenir mi adn yeli
@..
bal ve sutten bir nehir !!
ne kadar derin ve ne kadar hos bir ses ....
sohbetinizde cok guzel olmus arkadaslar ..:) kutluyorum...
ve hicri yilbasi gecemizinde hayirli baslangiclara vesile olmasini temenni ediyorum:)
iyi geceler ...
Haklısınız tabii. Babam kulakları çınlasın hep ‘’Oğlum sabırlı olacaksın. En basit nebat kabak bile dört ayda büyür. ‘’ der. Öğrenecek çok şeyimiz var. Tespitiniz yerinde. Şairin en bilindik Kapalı Çarşı şiiri de dediğiniz gibi biz onlar ayrımıyla dolu.
Fakat bu bence şairin durduğu yerle alakalı. Tasavvufu bilmediği anlamına gelmez. Şair solcu değildir İslami düşüncelere sahiptir fakat dünyaya bakış açısı, dünya görüşü vs. geleneksel sağ muhafazakâr çizgiye de uymaz. Bu, onlar biz ayrımı, belki de bulunduğu yerdeki yalnızlığından ve düşüncesine taraftar bulma isteğinden husule gelen; şiirine de zarar veren söylem şekli.İtiraf edelim bizler de sene 90’larda İslam’ın haksızlıklara karşı duruş dini olduğunu düşünür ve tasavvufa insanları uyuşturduğu mistikleştirdiği düşüncesi ile önyargılı bakardık.
Fakat neyse ki dedem rahmetliler her ikisi de tasavvuf ehliydi. Yunus, Mevlana dillerinden düşmezdi. Kulaklarımız onların şiirleri, ilahileri ile doldu çocukluğumuzda. İyi ki de dolmuş. İlişkimizi yine de kesmedik. Bakın birbirimizi anlıyoruz anlaşabiliyoruz. O evrensel havayı teneffüs ne güzel
Mühim mevzuu ne yazarsan yaz tasavvufu bil. Müslüman bir toplumuz ve sonuçta bu altyapımız. Ben de Tasavvufu bilmeyen şairlerin şiirlerinin köksüz ağaç gibi olacağını düşünürüm. Yaldızlı alengirli bir yığın söz ve ömrü kısa olur.
Fevzi abi eklemek isterim.’’Aidiyet’’ sözünü ‘’müntesiplik’’ anlamında kullandım. Aynı şeyi yineliyorum. Bu önemsiz bir konu. Önyargı faşizmi doğuruyor. İnsandan ve insanca olan her şeye önyargısız bakmak lazım.
Çok faydalı oldunuz teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (25)