Henüz adını bilmediğim, gözlerine hiç bakmadığım birine yazıyorum bu satırları...
Kalbimde sana ait bir yer var, sessizce koruduğum, kimsenin dokunamadığı bir yer.
Henüz gelmedin ama ben seni bekliyorum…
Bir gün karşılaşacağız, belki bir sokak köşesinde, belki de yorgun bir bakışta.
Tanımıyorum seni, ama sanki kalbim seni çoktan tanımış gibi çarpıyor bazen.
Sana anlatacak çok şeyim var:
Ne sesim sana ulaşır, ne kalbim susar
Uzaktan seviyorum seni...
Yakınına hiç gelemeden.
Adını dudaklarıma almadan.
Ama içimden bin kez seslenerek...
“Oradasın biliyorum...”
Göz göze geldik bir anlık düşte,
Tanıdık sandım seni eski bir kışta
Bir sıcaklık vardı, sanki bildik ten,
Ama anladim sonra, yabancısın sen.
Sözlerin tanıdık, gülüşün derin,
Sessizce gittin…
Ne bir veda…
Ne bir açıklama…
Sanki ben yokmuşum gibi…
Sanki hiç sevilmemişim gibi…
Kalakaldım.
1. Yokluğa Uyanış
Her sabah, içimde seni hatırlayan bir sızıyla
gözlerimi açıyorum.
Gün doğsa da kalbim hâlâ karanlıkta…
Geceden kalma bir hayalin peşindeyim
sanki.
Bir sabah sessizliğe uyandım.
Pencerenin önünde durmuş, gökyüzünü
izliyordum…
Gökyüzü griydi, ama içimdeki boşluk daha
renksizdi.
Bir şey eksikti.
Sevgilim…
Ne oldu bize, nerede kayboldu o eski gülüşlerin?
Yollarımızın ayrıldığı yerde, karanlıklar sardı kalbimi.
Sen yoksun artık yanımda, ellerim boş, gözlerim nemli.
Yolunu kaybettin mi, bilmiyorum; ama ben buradayım hâlâ, seni bekleyen.
Artık adını anmıyorum gece uykularımda,
Bir tebessüm bile borç değil kalbime senden yana.
Susturuyorum içimdeki o eski sitemleri,
Yüreğimde sana ait olan ne varsa, kovdum hepsini.
Bir zamanlar dualarımda vardın…
Belki de zamanı suçlamalıyız,
Seni benden alan, uzaklara savuran…
Göz açıp kapayıncaya dek akıp giden o
anlardı,
Tutamadığımız, durduramadığımız.
Zaman mıydı bizi ayıran,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!