Sığındım özgürce dağlara,zirvedeyim,bulutlar yatak sisler perde...göz gözü görmüyor tutunacak dal yok,paramparça hayaller,rüzgar esiyor buz gibi,yalıyor yanaklarımı bıçak niyetine...gözlerimden akarken yaşlar,acı bir çığlık sarıyor ortalığı dağlar duman duman...
*
Yüreğim yüreğim,derin bir hüzün komasından uyanırken balçık sarmış kalbimin etrafını,dalga dalga katmer katmer nefes alınacak yer yok,gelecek karanlık mı karanlık,bir tufan beliriyor afakta silip süpürüyor azık torbasının dibini,elde avuçta ne varsa...vurgun yemiş ruhlar,boylu boyunca uzanmış bulutlara yürekte keskin bir acı,sarıyor dalga dalga ruhlar yenik vurguna yalpalıyor giderayak yalnızlık,sıkışmış duvarlara
nefes aldırmıyor mengene gibi insana...
*
Özlem özlem damar damar süzülürken hissetmek dokunmak görmek...bu kaçıncı mevsim yokluk kokuyor,
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken