++ Sıfırlar Ve Birler Şiiri - Kasım Kobakçı

Geceye merhaba,
----anılara elveda,
Dolmuş yüreğin,
----ışıltılı cam kırıklarıyla,
Sanal kalabalıklar ortasında,
----duruyor bir aşkın enkazı,
Bir şarkı mırıldanıyor usulca,
----şırıl şırıl dereler,
Dijital bir labirentte,
----kaybolmuş emojiler,
Elveda kadere kırgın ellere,
----mühürlenmiş yaşlı gözler.
*
Bak, bak, bak,
----bak sen şu işe bak!
Yayılmış dijital boşluğa,
----yeşilin bin tonu,
Çık-çık-çık,
----faremin sesi tık-tık-tık!
Oysa algoritmalarda,
----aşkın ateşi koşuyor,
Çözmek şöyle dursun bu kodu,
----söndürmek için yapılıyor dedikodu.
Yedi satır anlam getirin bana,
----verin sıfırları ve birleri ona.
*
Sanal gerçeklik ellerinde,
----anıların bereketsiz orağı bellerinde,
Benim kodlarım var doğanın ruhundan,
----benim aşklarım var sevginin özünden,
O kodlar ki koşuyorlar sanalda,
----o aşklar ki yanıyorlar ruhlarda,
Kontrol eder insanı kodlarım,
----toprağı unuttu aşklarım,
O kaygıyla yaşanıyor, yeşilden uzak,
----yarım kalmış, algoritmik bir yaşam,
Anakronizm içindeler şimdi,
----ne yazık ki...
*
Geçince şuradaki patikayı,
----geri çevir elindeki antikayı,
Durdur çalışan tüm kodları,
----al eline yazdırılmamış çıktıları,
Bak az öteye, dön az geriye,
----biteviye sar az geriye,
Orda bir yerlerde,
----çalışan kodların arasında,
Hiç yüklenmemiş bir kod bloğu var,
----hiç sevilmemiş, hiç yeşermemiş,
Koca bir ekranın arkasında,
----koca bir meşenin acısı var.
*
Yasladık mi bir de sırtımızı,
----oyuncu koltuğunun arkasına,
Biliriz belki de her şeyi,
----toprağı can, yüreği kan, veriyi veri,
Eski kodlar değil, ya da ağaçlar,
----adını unuttuğumuz eski sevdalar,
Taşırız bir ömür şifrelerini,
----hasretin gölgesinde geçer bir ömür,
Bazen sırtımızda, laptop çantasında,
----bazen ruhumuzda, gönlümüzün ortasında,
Bazen sırtının eksilmeyen yükü,
----bazen de düşüncelerin dağılan külü.