En ağlayan gülüşünde
Dokundum
Gecenin gökkuşağına
Ki
Tan ağarırken
Ebruliye döndü dünler yarınlar...
Bahçelideydi yine.
Her fırsatta olduğu gibi.
Daha doğrusu sürekli bahanelerle yaratılan fırsatların birinde, yine kendini Bahçelinin sokaklarında bulmuştu.
HİLELİ YOKSUNLUK
“ Ben hiçbir şey bilmiyorum ama hiçbir şey bilmediğimi biliyorum, onlar ise ya hiçbir şey bilmiyor ya da çok az şey biliyor ama her şeyi bildiklerini zannediyorlardı”
Soktares
Gitmeler mi zor
Git demeler mi
Hiç bilemedim...
Ben hep
HOŞGELDİN demeleri sevdim..
Hani
“ Hafta sonu oradayım “, “ Belki görüşürüz ” dedi adam,
“ Uygun olursan ve istersen “ dedi kadın…
Çünkü biliyordu kadın,
İçimdeki barış çocuğunu donduruyor
Kar çöllerindeki anlam soğukluğu,
İlkçağ kalabalığında suskun diller…
Hırçın direniş ayinlerinde,
Öyle vuruyor ki
Bekleyişin tomurcuklarına
Misketlerimi ütenler, kurşun askerlerini kırdıklarım…
Kedimin canını yakanlar, kuşlarını özgür bıraktıklarım…
Kan karıştırıp kardeş olduklarım, bir ünite kan için yalvardıklarım…
Haklıydın kardeşlik,
Fason bu vazgeç dedin
Sinirlendim...
Rektifiye yemiş ikinci elmiş
Bilemedim...
Haklıydın kardeşlik,
Gölge yanım haymatloz,
Her yer yersizliğim benim…
Parantez içi vatan
(MA VİE ile HÜZÜN’ÜN YAZIŞMALARINDAN)
M- Sen… ressamsın!
H- Bingo! Dünyanın renkleriyle yaşamımı çiziyorum…
M- Yaşamımızın ana renkleri başka yaşamlarda saklıdır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!