“ Ser verip sır vermeyen “ yiğitlere yakılan türkülerle yakardık
Yoldaşlığın ışığını…
Yıllardır kendileri var dostlukları yok olanları
Arar dururum anı eskisi yollarda…
Yorgun bir gönülden dosta bile denemeyen MERHABA yım şimdilerde…
Görüş günü iptal edilen sevgiliye getirilen çöplükteki kurabiyelerin tadındaki buruk acıyım…
Hoşlanmıyorum
Dayatma günlerden ve bu günleri kutlamaktan hoşlanmıyorum.
Ve
Bu günlerde özel bir şeyler yapmak için çaba harcamıyorum.
İçimden gelmiyor.
Neyi kutluyoruz ne için kutluyoruz anlamlandıramıyorum.
“ inanmıyorummmmmmm…21 yıl ” diyordu adam mesajında sevinçli bir şaşkınlıkla…
Oysa kadın hep inanmıştı bir gün yollarının mutlak kesişeceğine…
Çünkü o kadar kısa bir zaman dilimine sığdırılan onca yoğun paylaşım, hüzünler, sevinçler, şiirler, yok olamazdı…
Düne inanmıştı kadın…
Hep inanmıştı.
Beatles’ın o doyumsuz şarkısı yankılanırdı kulaklarında her daim, gittiği her yere taşırdı iç sesiyle söyleye söyleye:
Aklımdan öte
Ödünç dünyamın aydınlığısın
Sığındığım...
Hayal dünyanın güz bahçesini
Sınırsızla
Ki
Ayrıkotlarına tamtam çaldıran
Bu ağıtın en uzun çığlığı
Akustik yalnızlığıma karışan...
Kıyametim anı sağanağı
Korkunun kişnediği!
Tutkusuz,
Umarsız çığlıklarım kapladı
Ayrılıkların başkentini
Kim demiş ' hüznün günlüğü tutulmaz' diye
Unufak yüreğim şahidi
Senli/sensiz
Geçen/geçecek günlerimin
Oyunbozanlık yapsada yaşam,
Lekesiz kaldı
Görkemiyle yaşanan...
Utkuyla sararken ruhumu bakışların,
Neyzenler sustu
Arafta kalan bu aşkın coşkusundan...
Bir kişiyim.
Avaz avaz bağırıyorum ama sesim kayboluyor kalabalıklarda….
Ya sesimi duyuramıyorum ya da duymak istemiyorlar.
Bir kişilik İtiraz TİM’ iyim.
Benim öz saygımın oluşturduğu bir TİM bu.
Olmasa yansımalar,
Lal olurdu yürek
Gizin isyanında..
Uçurum çiçekleri dönüşürken
Nesli tükenen sevdalara..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!