Gözlerim buz tutmuş ağlayamaz
Yüreğim yas tutmuş dağlanamaz
Bir sevda pınarıyım taşmışım daha taşamam
Bir yüreğe verilir mi böyle bir ceza
Dünyada cehennemi layık görülür böylesi sevene
Ağlayarak yaslandığım duvarlar
Haykırışlarda isyanlarda dayanılmaz acılarda
Bir sevenin ölüm hıçkırıkları duyulmaz mı?
Duyulmaz mı yüreğindeki çırpınışları
Sözler kesildi dilimden lal oldum
Bir zalim eline düştüm kül oldum
Aşkımın şehitler mezarlığında
Kazılmış mezarım bense habersizim
Aşkın şehitler mezarlığında küllerim
Ne rüzgârlara ne yaprağa Nede delice çağlayanlara
Veremez miydin küllerimi senin olmadığın bir diyara
Ben sevdamın şehidiyim buz tutan gözlerim senin eserin
Yas tutmuş yüreğimin tek katili duy sesimi
Sen benim aşkıma sıkılan kurşun kadar bile
Değerli değilsin sevdam gibi benimle
Sonsuzluğa ulaşacak sıkılan her bir kurşun
Ebediyette bir borç olarak senden aldıklarımı
Bana layık gördüklerini sana geri vermek şartıyla
Kapadım gözlerim
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür