Adın çıkmışsa şaire, kelimelerin ipi takılıdır boynunda,
Ha çıktı, ha çıkacak korkusuyla, dilini boğarsın ağzında,
Okunamaz hale getirmek istersin,acıların kalemin ucunda,
Keşmekeş duyguların sürüklediği uçurumun, her an karşında.
Loş meydanlarda, boş insanların silik suretleri dolaşır,
Bana sen olarak gelme, ben ol öyle çal kapımı.
Kapının eşiğinde bırak sana ait ne varsa, öylece gel,
Benlik davası güdeceksen eğer, hiçliğe alışkın gönlüm,
Bir kalemde seni de hiç eder, içimde ki hasret dolu özlemi de.
Dört kitabın, asıl özünü,
Rahmanın kullarım sözünü,
Huzura varınca yıkılacak yüzünü,
Gel, burada biraz hale, yola koyalım.
Bildim demem, bilmelere uzağım,
Başım alıp demem gidem,
Kurbanın oldum kesmene gelem,
Dilde nakış ismin türküm olup söyleyem,
Dağlarının yücesine yağan kar ben olaydım.
Sözü az deyip dilimi kilitleyem,
Hayallerim gerçeğe değmedi hiç bir vakit,
Bir gerçeksin ki yere,göğe sığdıramadığım,
Sorduklarında derdimi,bensiz dediğim yanım,
Başımı huzuruna yasladığım,en olmaz hayalimsin.
Ben toprağım,
Mevsimsiz dikme olmayacak ürünleri,
Suyunu kararında dökemeyecek gözleri,
Hassas olmayan tartısız,endazesiz sözleri,
Ekime başlamadan içinde ayıkla gereksizleri.
Elimizde bir duygu,
Yontuyoruz kendimizce,
Adına en çok aşk diyoruz,
Özünde sevmelerimiz duruyor.
Gidip dönememelerimiz,
Yine besleniyorum,suskunluğun en büyük damarından,
Yazmayı seviyorum,birbirine eklediğim uzayan heceleri,
Anlaşılmasını beklemiyorum,bana sadık yar olur en inceleri,
Gözler başka görse de,dilim anlatmaz yüreğimin iç çekişini.
Yunus sözünün hasıyla çeldi fikrimi,
Çalap gönle bakar dedi, kıldı zikrimi,
Aşka düşen dervişlerin hepsi bekrimi,
Kulluk muvazenesinden kopan bikrimi.
Bikr; Temiz
Bildim demem a hoca, elif bizde noktasız,
Dirhemi kaça gider dilin, tartam okkasız,
El gönle bağlanır, hiç kılınır mı ezansız,
Had bilmez taş atar, kırar kalbini imansız.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!