İçimde bir mayıs sıkıntısı.
Meyveye durdu bütün ağaçlar,
Kuşlar da cıvıl cıvıl hiç susmaz.
Nasıl geçer bu güzel havalar?
İçimde bir mayıs sıkıntısı,
Yine şiir dolu dört bir yanım,
Hani şimdi yoksun ya,
Belki de hiç olmadın ya…
Sözcüklerimiz vardı hani,
Hani “bizim” olan
Onları döküp döküp masaya
Cümleler kuruyorum;
Ayaz vurmuş tenine,
Öyle kimsesiz,
Evden atılmış çocuk gibi;
Üstünü başını çıkarıp atmış,
Aklını başından atar gibi
Yalnız yaşar sokak lambası.
Şarkılar söylüyor rüzgâr,
İnce hüzün makamında.
Mevsimler konup göçüyor
Turnaların kanadında.
Benim yüreğim hep yetim,
Yüzümde çizgilerim
Anlarını, anılarımı saklamış tek tek.
Zaman almış gençliğimi,
Bir gülüşüm kalmış senden,
Bir de gidişin saplı yüreğimde...
Benim sustuğum tüm acılarımı,
Söyle kalbim, susma, anlat onlara.
Sarıp sakladığım anılarımı,
Söyle kalbim, susma, anlat onlara.
Kaç sevda harcadık sonbaharlarda,
Yorulmam, yılmam,
Vazgeçmem, savaşırım;
Tutunabilmek için
İnce de olsa bir dala.
Gün gelir,
Suya bıraktım sızımı,
Kimse bilmez,
Kimse duymaz.
Suya baktım,
Rüzgâr söyledim,
Tek kurşunla vurdular gülü. Yaprağı düştü ,
Yağmuru bekledi sessizce.
Sızan her bir damlayla
Daha daha karıştı toprağa.
Rengini verdi sonra suya
Irmak ırmak aktı yer altından,
Can kırıklarım vardı,
Esen her rüzgârda sızlayan.
Dinmeyen bir hüznüm vardı
İçime içime akan gözyaşlarım.
Yalnızlığım vardı kalabalıklarda.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!