Hadi getir bana yaz gülüşümü.
Hadi al götür benden kış hüznümü.
Bak yine senin renginde gözlerim;
İçimde hep, büyüttüğüm düşlerim.
Sözüm hasret, biraz da kekik kokar.
Hadi yanaştır yüreğini yüreğime
Ve bir nefes al şimdi bahardan.
Yağmur sonrası toprak kokusunu tut.
Çamlara çarpıp gelen rüzgâra bırak saçlarını.
Bak karahindibalar sarmış her yanı.
Her rüzgârda sesin gelir;
Yüzüme çarpar,
Saçlarım savrulur,
İçimde bir çakıl taşı ısınır.
Özlemek...
İçimde bir dağ yangını,
Dışarda yağmur...
Yüreğimde büyüttüğüm
Erik ağaçlarım,
Bahara aldanmıştı;
Söylenecek bütün sözler,
Saklanmıştır tomurcuklara.
Beklerim
Beklerim
Duyamam bir rürlü, açılmaz.
Sol yanımın serçe parmağında
Bir nasır gibiydi,
Ciğerime ciğerime saplanan gidişin.
Hani o son bakışın var ya hesapsız...
Bütün kırmızı,sarı,maviden ne varsa toplayıp
Siyaha bulayan gülüşümü.
Ciğerimde kış soğuğu...
Kırık bir çerçevede gurbetim,
Penceremde yağmurun izi.
Ciğerimde kış soğuğu,
Ellerimde nefesin.
Yağmurun kokusunu çektim içime;
Dağlardan kopup gelen kekik tadı,
Yeşilin maviye inadı...
Bir göç sonrası
Yuvasız kalan kırlangıçlar,
Yitik sevda türküleri
Duvarda asılı son fotoğrafın...
Çivisi yüreğime çakılmış,
Sızısı ömrüme yazılmış.
Mavi mine çiçekkeri açtığında,
Kırlangıçların kanatlarında
Bir deli rüzgâr esiyor,
Alıp götürüyor deli gönlümü...
Çocukluğumun gülüşlerine önce,
Siyah önlüğüme inat beyaz kurdelemle selamlaşıp,
Kara tahtaya yazdığım tebeşir tozlu şiirlerime sonra.
Gidiyorum en eski kurutulmuş çiçeklerime.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!