gönül isterdi ki bir tanem
geride anılarla yaralı bir kalp ile
cemaline hasret gözlerle/
sensizliğe mahkûm karanlıklar
bırakıp ta gitmeyeyim.
yediğim, içtiğim hiç tat vermiyor
ne yapsam ne etsem yüzüm gülmüyor
yaşamak içimden inan gelmiyor
bırakıp gittiğin günden bu yana.
hatıralar artık teselli vermiyor
geç otur
kendin ol bugün
başkalarının ayrıntılarıyla/
oyalanmayı bırak artık
ağlarını
sığ bölgelerde bırak denize
Tarifi yok aslında, kifâyetsiz
Ulemâ meclisinde dediler ki
Acıdır insanı olgunlaştıran
Söyleyin bu nasıl bir acıdır ki
Etimi; kemiğimden ayrıştıran
uzun, upuzun bir yolculuk sonrası/
geldim Dünyaya
göz açınca tanıştığım yokluk/
ve yıllar yılı değişmeyen rüya!
bir aksi seda; kölelik tüccarına
nasırlı ellerim, nasır tutmuş yüreğim.
saat gecenin üçünde;
uyku tutmadı yine
saatlerce;
sigara üstüne sigara yaktım
hatıran gitmek bilmiyor...
hep yalnızlık uğuldar,
sarhoş, nemli duvarlarında.
hazin bir türküdür bahar
kapı aralığında.
Eylül-i bir sancı yankılanır,
kül rengi sofam da.
düne ait ne varsa;
sineye çekip
kırık bir sandal içinde/
geçmişe uğurladık.
ayrılığa dayanamadık
aydınlık günlere;
Maviden duygularımı dün gece
Uğurladım bir takayla geçmişe
Sarar beni güruhtan Hint’ler geçince
Özgürlük kokulu bin bir düşünce
duldasındayım gecenin,
üzerime sinmiş, sevda yanığı
ekşimiş ten kokusu!
koynumda;
savruk bir düşün peşinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!