Selin Özalan Şiirleri - Şair Selin Özalan

Selin Özalan

Eğer sen kendine dönmezsen, yapacaklarının bir sınırı olmaz. Önce dur, kendine dön ve ne hissettiğini gerçekten anlamaya çalış. Kendinde sürekli eksikleri gördükçe, hayat seni daha çok yoracak. Oysa insan, eksikleriyle tamamlanır, hatalarıyla büyür ve olgunlaşır. Hepimiz hata yaparız... Kim hata yapmadı ki bu zamana kadar? “Ben hep doğruyum” diyenler bile bir gün mutlaka yanılmıştır. Şu anda beklediğin kişi gelmedi diye kendini hayata kapatman, inan bana, hiç de doğru değil. Hayat, sadece bir kişinin gelişiyle ya da gidişiyle bitmez. Hayat devam ediyor; hem de senin dertlerini umursamayacak kadar hızlı. Zaman akıyor ve sen her geçen an, yaş alıp biraz daha büyüyorsun. Önce kendi hedeflerini koy önüne. Ne istiyorsun? Ne olmak istiyorsun? Şu an bulunduğun yerden bakınca, gelecekte kendini nasıl görmek istiyorsun? Bunları düşün. “O bana bunu yaptı, bu bana acı verdi...” diye tekrar tekrar düşündüğünde, bil ki o kişi çoktan yoluna devam etmiş bile. Oysa sen, aynı acının içinde kendi kendini tüketiyorsun. Düşünmek insana güç verir, ama sürekli kötü düşünmek ruhu karartır. İyi düşünmeyi dene. Mutluluğu hayata çağır. Çünkü hayat, aslında sana her gün yeniden hediye veriyor. Yeter ki bakmayı, görmeyi ve şükretmeyi bilelim. Önemli olan, hatalarından ders çıkarıp, kendine yeni bir yol çizebilmek. Unutma: Sen nasıl bir hayat istiyorsan, o hayatı kendi ellerinle kuracaksın. Evet, insanlar bazen hayatımıza ders olsun diye girer. Bazen gözümüzü açmak için gelirler. Ama en büyük karar yine sende olacak. Her zaman kalbinin sesini dinle. O sana en doğru yolu fısıldar. Eğer sana kötülük yapan birine, sen de kötülükle karşılık verirsen... Onunla aynı yerde buluşmuş olursun. Bu yüzden, kalbini kirletme. Kendini değerli hisset, kendini sev. Başkalarından sevgi beklemek yerine, önce kendine şefkatle yaklaş. Göreceksin, sen kendini sevdikçe hayat da seni sevecek. Şu an nefes alabiliyorsan, hâlâ şanslısın. Yürüyebiliyorsan, hayatın sunduğu güzelliklere doğru adım atmaya devam et. Yolda sana inanmayanlar olacak, seni küçümseyenler olacak. “Sen mi yapacaksın?” diyenler olacak. Aldırma. Sen doğru bildiğin yolda yürümeye devam et. Çünkü azim ve kararlılık, seni hayal ettiğin yerlere götürecek. Umudunu hiç kaybetme. Her şeyin bir nedeni var. Olması gereken oluyor, olmaması gereken de ne yaparsak yapalım olmuyor. Hayatı biraz da bu gözle görürsek, acılarımız bile anlam kazanır. Unutma, umutsuz insanlar karanlıkta kalır. İçindeki umut ışığını asla söndürme. O ışık seni hayata bağlayan en kıymetli şeydir. Başkalarının hayallerinin önünde durmasına izin verme. Senin hayallerin, senin yolun... Bazen mutluluk, bir çocuğun tebessümünde gizlidir. Bazen de yağmurda özgürce ıslanmakta... Ya da bir sabah yürüyüşünde, doğanın kalbini duymakta. Evren bize her gün hediyeler sunuyor. Yeter ki onları görecek gözlerimiz olsun. Sürekli kötü şeyler düşünürsek, kötü enerjiler yayarız ve sonunda hayatımıza da bunlar çekilir. O yüzden güzel düşün, güzel yaşa. Hayatın kontrolü, senin ellerinde. Sağlıkla, huzurla ve mutlulukla ilerle. Baharını kışa çevirmelerine izin verme. İçindeki o neşeli çocuğun sesine kulak ver. O çocuk hâlâ orada, hâlâ umut dolu. Ve en önemlisi: Kendine inan. Çünkü sen, düşündüğünden çok daha güçlüsün.


Devamını Oku
Selin Özalan

Kimsenin sizin ışığınızı elinizden almasına izin vermeyin. Siz parlamaya devam edin. Çünkü ışığınızdan rahatsız olanlar elbet size kötülük yapmaya çalışacaktır. Ama onları dinlemeyin, duymayın. Çünkü insan, kendinde olmayan her şeyi kıskanır. Ve sahip olmak istediklerine zarar vererek ulaşmaya çalışır. Ama bu sizin probleminiz değil.
Hiç kimse için kendinizi üzmeyin. Değmiyor. Çünkü yolun sonunda yine yalnızca kendinizle baş başa kalacaksınız. İşte bu yüzden kimseye bel bağlamayın. Herkesin bir gün gidebileceğini bilerek yaşarsanız, hayatta karşınıza çıkan kayıplar sizi yıkmaz, sadece güçlendirir. Bu bilinçle yaşarsanız, hayatınız daha gerçek ve daha anlamlı olur.
Ve unutmayın: Öfkenizi kontrol etmeyi öğrenin. Çünkü eğer öfkenizi kontrol edemezseniz, istemeden birçok hata yaparsınız. Ama bir gün öfkenizi bastırmadan ama doğru şekilde yönettiğinizde, işte o zaman büyüdüğünüzü fark edeceksiniz. Ve o gün, hayatınız bambaşka bir boyut kazanacak. Kimseyi umursamayın. Kendiniz için çabalayın. İstemediğiniz hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsiniz. “Aman kırılmasın, aman yanlış anlamasın” diye kendi sınırlarınızı yok saymayın. Hayır demeyi öğrenmek, kendinize olan saygının bir göstergesidir. Siz istemediğiniz şeyleri yapmaya devam ettikçe, başarılı olamazsınız; çünkü o başarı sizin başarınız olmaz. Yeri geldiğinde tavrınızı net bir şekilde gösterebilmelisiniz. Sizi incitecek hiçbir şeye göz yummamalısınız. Çünkü hayatta bazı duruşlar vardır ki, sizi yalnızca korumaz… Aynı zamanda yüceltir.
Kendinizden vazgeçmeyin. Işığınızdan korkanlar olabilir, ama unutmayın: Güneş parladığında herkes susar.

Devamını Oku
Selin Özalan

Yıllarca aynı gökyüzüne bakıp aynı acıları yaşamış ama birbirlerinden habersiz kalmış iki kalp vardı. Biri diğerini aradı, sessizce, bilinmeden… Sanki kalplerinde hep eksik bir parça vardı. Ve kader, en doğru zamanda, en beklenmedik şekilde onları yan yana getirdi.

İlk karşılaştıkları an, zaman durdu. Göz göze geldiklerinde kalplerinin derinliklerinden aynı fısıltı yükseldi: “İşte bu, aradığım…” O an, birbirlerini hiç tanımamış olmalarına rağmen yıllardır özlemini duydukları tanıdıklığı hissettiler. Çünkü o anda, ruhlarının kayıp parçaları birbirine kavuşmuştu.

Daha sonra konuştular… Yavaşça içlerini açtılar, acılarını, yaralarını, yalnızlıklarını birbirine anlattılar. Ve fark ettiler ki, kader onları sadece sevgileriyle değil, ortak acılarıyla da birbirine bağlamıştı. Onların yaraları, birbirlerine şifa oldu.

Devamını Oku
Selin Özalan


Bazen herkes konuşur. Kimi sessizce yargılar, kimi yüksek sesle eleştirir. Ne yaparsan yap, eksik bulan birileri hep olur. Çünkü bazı insanlar başkalarının ışığına bakınca, kendi karanlıklarını fark eder. Ve bu onları rahatsız eder. Ama sen onların ne dediğine değil, ne hissettiğine bak. İçindeki o küçük ama güçlü sese kulak ver. O ses sana hep doğruyu söyler: “Bu benim yolum. Ben böyle yürümek istiyorum.” Hayat kısa. Bir başkasını memnun etmek için kendini kısıtlamak, en büyük haksızlıktır. İnsan yalnızca kendi kalbine dürüst olmalı. Çünkü gerçek başarı, iç huzurudur. Ve iç huzur, sadece kendin olduğunda gelir. Kendine inanmak, büyük laflar etmek değil. Sessizce, ama kararlı bir şekilde “Ben yaparım” diyebilmektir. Bazen yavaş ilerlersin, bazen tökezlersin. Ama yine de yürürsün. Çünkü biliyorsun: Bu yol sana ait. Hatalarıyla, doğrularıyla senin. Ve unutma, parlayan herkes önce bir süre karanlıkta büyür. Işığını saklama. Kimsenin gölgesi olma. Çünkü senin ışığın birilerine umut olabilir.
Kendine inan. Çünkü sen inandığında, dünya bile adımını duyacak kadar sessizleşir.

Devamını Oku
Selin Özalan

Bazen en güçlü görünenler en derin yaraları saklar. Ben de o güçlü yanımın ardına saklanırken küçük bir kızın sessiz çığlıklarını bastırdım. Gülüşlerim, “her şey yolunda” sözlerim; aslında yaralarımı gizleme savaşıydı. Ailemin geçmişime sıkıca tutunup beni yine aynı yerde vurmasından yoruldum. Anlatmak istedim, inanılmak istedim; ama her seferinde aynı döngü, aynı yaralar.

Ve sonra sen çıktın — yanında hissettiğim şeyin adı güven oldu. Geçmişinle değil, benimle ilgilendiğini söyleyen biri... Yaralarımı elindeki naziklikle sardın; varlığın bir siper oldu. Seninle yanındayken içimde bir yer huzurla doluyor, güvende hissediyorum ve bu, hafifleten bir nefes gibi.

Benim için doğru olanı seçmek korkutucu; çünkü öğrendim, yanlış ilişkiler beni daha derinlere çekebilir. Ama senin yanında olmak bana umut veriyor. Kendi sınırlarımı korumayı, yavaşça açılmayı ve önce kendi iyileşmeme öncelik vermeyi öğreniyorum. Belki bir gün ailem de anlayacak, belki anlamayacaklar — ama ben artık kendi sesimi duyurma cesaretini topluyorum. Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Seninle, adım adım, yeni bir hikâye yazmak istiyorum.
Gülüşüm saklar gecemi,

Devamını Oku
Selin Özalan

Sen, yaşadıklarının toplamı değilsin.
Geçmişin ne kadar ağır olursa olsun, bugün hâlâ nefes alıyorsun ve hâlâ umut edebiliyorsun. Bu, senin en büyük gücün. Ailenden, çevrenden, insanlardan yara almış olabilirsin ama o yaraların seni zayıf değil, daha dirençli yaptı.

Bazen ağlayamamak, susmak ya da öfkeyi içine gömmek seni güçsüz hissettirse de unutma: Asıl güç, bu fırtınaları içinde taşıyıp yine de ayakta kalabilmektir. Sen bugüne kadar hep ayakta kaldın.

Kendine dönüp bak: Sen, başkalarının onayına muhtaç değilsin. Senin değerin onların bakışlarından, sözlerinden ya da geçmişi hatırlatmalarından gelmiyor. Sen zaten değerli doğdun. Birilerinin seni anlaması ya da güvenmesi şart değil — çünkü sen kendine güvenebildiğin anda, kimse seni yıkamaz.

Devamını Oku
Selin Özalan

Hayatta gerektiğinde insanları silmekten çekinme. Bu, egolu olduğun anlamına gelmez. Çünkü bazen insanlar, uyarılara rağmen aynı şeyleri yapmaya devam eder. O noktada onları hayatından çıkarmak, kendine olan saygının bir göstergesidir. Çocuk yanını sev, koru; hayat dolu olmak çok kıymetli bir şey. Ama unutma, yeri geldiğinde ciddiyetini göstermeyi de bilmelisin. Çünkü insanlar seni gözlemler. İş hayatında da, aşkta da… Çocuksuluk güzeldir ama aşırıya kaçtığında, karşındaki “bu sorumluluk alamaz” diye düşünebilir.
Aşk hayatında da unutma: doğru insan, seni değiştirmeye çalışmaz. Seni ilk gördüğü gibi, olduğun gibi kabul eder. Senin ayrı bir hayatın, sınırların, geçmişin olduğunu kabullenmeli. Ve sen de sınırlarına sahip çıkmalısın. Ne işte, ne aşkta, ne de dostlukta fazla açığını verme. Çünkü insanlar çoğu zaman zayıf noktanı gördüğünde oradan vurur. Aile sırlarını, kalbinin en derin yaralarını herkesle paylaşma. Güven, zamanla kazanılır; kolay verilmez. Bir de şunu unutma: Erkekler bazen çocuksu yanları sever ama kalplerinde hep güven duyabilecekleri, olgun ve ciddi bir kadın isterler. Zeki ol, ama zekânı doğru yerde göster. Küçük şeylerde değil, gerçekten önemli anlarda… Bırak bazı şeyleri karşındaki yapsın; bu, onların hoşuna gider. Ve en önemlisi… Kendine inan! Aynanın karşısına geçtiğinde kendini küçümseme. “Ben başaracağım, ben yapabilirim.” de. Çünkü hayat, neye inanırsan onu karşına çıkarır. Olumsuz düşünürsen olumsuz, güzel düşünürsen güzellikler gelir. Kendinden vazgeçme. Eğer bir şey olmuyorsa, inan ki olmaması gerekiyordur. Doğru insan, her şeye rağmen yanında kalan, seni sen olduğun için seven ve hayatına değer katan kişidir. Senin yolun; mantığınla hareket etmeyi öğrenip, kalbini koruyarak ilerlemek. O zaman gerçek olgunluğa ulaştığını göreceksin. 🌹✨

Devamını Oku
Selin Özalan

Hayatta ne yaparsan yap, ister doğru ister yanlış; insanlar konuşacak. Kimseyi susturamazsın. Her zaman eleştirecek bir şey bulurlar. Kimi zaman kıskanırlar, kimi zaman kendi başarısızlıklarını senin üzerinden örtmeye çalışırlar. Ama önemli olan onların ne dediği değil, senin ne hissettiğindir. Çünkü hayat senin, yol senin, seçim senin. Eğer başkalarının düşüncelerini kendine pusula yaparsan, rotanı şaşarsın. Yavaş yavaş kendinden uzaklaşırsın, aynaya baktığında tanımadığın birine dönüşürsün. İçindeki o sesi—masum, korkusuz, inanan sesi—duymamaya başlarsın. O yüzden önce kendi iç sesini dinlemelisin. İçindeki çocuğa kulak ver. Ne istiyor, nasıl yaşamak istiyor, hangi hayalin peşinden gitmek istiyor? Gerçek yol orada başlıyor. İnsan, sevmediği bir şeyi yaparak başarılı olamaz. Çünkü başarı önce tutkuyla başlar. Bir işe yüreğini koyduğunda, emek verdiğinde ve onu sevdiğinde başarı zaten peşinden gelir. Bu sadece bir his değil, bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek. Araştırmalar gösteriyor ki, insanlar ilgi duydukları alanlarda daha üretken, daha yaratıcı ve daha dirençli oluyorlar. Çünkü içten gelen bir motivasyonla hareket ediyorlar. Zorlandıklarında vazgeçmek yerine, daha da kenetleniyorlar hayallerine. Unutma, herkesin ışığı farklıdır. Ama ışığını kısarsan, sadece onları mutlu edersin; kendini değil. O yüzden ne olursa olsun, ışığını söndürmelerine izin verme. Parlamaktan korkma. Çünkü sen parlarken, karanlıkta kalmış birilerine de yol gösteriyorsun. Belki farkında değilsin ama sen bir örneksin; inanan, vazgeçmeyen ve her şeye rağmen kendine güvenen bir örnek. Kendine inan. Çünkü kendine inandığın anda, hiçbir şey imkânsız değil. Her adımda, her düşüşte, her kalkışta o inanç seni ayakta tutacak. Ve bir gün, o ışığını kapatmaya çalışanlar, senin ışığında kaybolacaklar.

Devamını Oku
Selin Özalan

insan kendini anlamadıkça başkalarını tam olarak anlayamaz. Çünkü başkasının duygusunu hissedebilmek, önce kendi duygularını tanımakla başlar. Psikolojik olarak, kişi kendi iç dünyasına yabancıysa, başkalarının acısını, sevgisini ya da ihtiyaçlarını da yüzeysel algılar. İçini duymayan, dışı sadece izler.
Anlamak empati ister; empati ise içgörüyle başlar.

Devamını Oku
Selin Özalan

Hayat bazen bizi o kadar yoruyor ki, kim olduğumuzu unutuyoruz. Başkalarının beklentileri, söyledikleri, yaptıkları… Hepsi zihnimizde yankılanırken, kendi iç sesimizi kısmaya başlıyoruz. Oysaki en doğru cevaplar hep içimizde saklı. En doğru yön, içten gelen o sessiz ama güçlü rehberde. İnsan bir noktada anlıyor; başkalarını memnun etmeye çalışarak kendi hayatını yaşamayı erteliyor. Ve sonra aynaya baktığında tanımadığı birini görüyor. İşte o an, bir uyanış başlıyor. Kendini yeniden tanıma, yeniden inşa etme ve yeniden sevme süreci. Kendini kabul etmek en büyük devrimdir. Hatalarınla, eksiklerinle, korkularınla… Çünkü sen sadece başarılarından ibaret değilsin. Ağladığın, düştüğün, savaştığın anlar seni sen yapar. Hayat, mükemmel olmaktan çok; gerçek olmaktır. Ve gerçek olmak cesaret ister. Kendine inanmak kolay değildir belki ama başladığın an her şey değişir. Küçük adımlar, büyük farklar yaratır. Bir sabah biraz daha umutlu uyanırsın. Bir gün aynada kendine bakarken “Ben bu halimle de yeterliyim” dersin. İşte o gün, içindeki gücü görmeye başlarsın. Ve unutma, kimse senin ışığını senden çalamaz. Sen istemediğin sürece kimsenin seni üzmeye, yormaya hakkı yok. Hayat kısa. Ve bu kısa hayatı kendin için yaşamak, kendin için üretmek en anlamlısı. Kendine dön. Çünkü sen, kendi yolculuğunun en güzel kahramanısın.🌸🥰♥️

Devamını Oku