Nemrud, mal-mülk ve de servete ulaşmış,
İnsanlıktan çıkarak haddini aşmış.
İnkâr bataklığında şirke bulaşmış,
Hazreti İbrahim’le (as) şöyle tartışmış:
Meşhur görüşe göre Hazreti Üzeyir, (as)
Harap olmuş bir kasabayı etti seyir.
Düşündü; yer ile bir olmuş bu kasaba,
“Allah bunları nasıl diriltir acaba?”
İbrahim’in (as) bir talebi oldu Allah’tan,
İstedi can-ı gönülden yüce dergâhtan:
Ya Rabbi! Ölüleri nasıl diriltirsin?
Çok isterim, bunu bana gösterir misin?
Kur’ân sunar hayrın en veciz özetini,
İnfak ettikçe görürsün bereketini,
Kat kat verir Hakk, sever bu hareketini…
Bir başak yüz dâne verir O’nun izniyle,
Ameller ölçülür kişinin niyetiyle.
Hayır yaparken incitip kakma başa!
Yoksa bu amelin uçar gider boşa,
Gizli şirk olan riyadan uzak yaşa.
Yaptığın iyilikleri etme İptal,
Bırak, yüce Allah görsün olma aptal!
Çok güzel bir bahçe; tepede kurulmuş,
Yağmurla verir ürün, hem de iki kat.
Görebilene ne nimetler sunulmuş,
Kanaat edip göstermeli sadakat.
Cömertçe, Allah için infak edersen,
Güzel bir bahçe; sular akar arasından,
Hurma, üzüm… Çeşit bol; hem en âlâsından,
Faydalanamaz sahibi bu arsasından…
Kendisi ayakta duramaz; pirifâni,
Çocuklar daha küçük; çalışmaya mâni.
Yapacaksan Allah rızası için hayır,
Kazandıklarının en iyisini ayır.
Sana verilse alamayacağın malı,
Hayır yolunda kullanmaktan sakınmalı.
Şeytan fakirlikle korkutur insanları,
İnfak et! Fark etmez; gizli ya da aleni,
Gizlice verilmesi daha hayırlıdır.
Bu ameller ile koru iman kaleni!
Günahların örtülmesinde faydalıdır.
Niyetin Allah rızası olursa şeksiz,
Allah yolunda olan Ashâb-ı Suffe gibi,
Ticari hayattan uzaktır ilim talibi,
Yiyecek-içecek mi? Yer gelirse nasibi,
Kolla, bul; sen bu durumdaki birçok garibi.
Bilmeyen kimseler onları zengin zanneder,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!