Ezelden ebede yolculuk devam ediyor.
Çürütmeyeceksin akıl köprülerini ki taşısın hakikatin yüklerini
Değilse taşıyamaz bırak seni hak bildiklerinin gölgesini
Anlamaz ve sığmaz bazı gönüllere sevginin “s”si
Yer kalmamıştır kalbinde hep dünya hevesi.
Her işi mi aksi gider bir insanın,
Hep mi müdavimi olur son an’daların.
Kimisinin işleri hemen oluveriyorken,
Koşturuyorum her daim nedense, işlerimin peşinden.
Hangi işe el atsam halim budur.
Yahu yeter artık!
Hiç giremediğiniz bir yüreğe,
Sahip olamadım diye üzülmeyin.
Yer vermemişlerken hayatlarında size bir yer,
Sakın..!
Tüm sıkıntılarına rağmen içinde taşıdığın emanetin ağırlığını,
Hiç hissettirmedin içindeki en küçük yüreğe.
Varlığı sıkıntı verdiği zaman çektiğin acıları, akıttın damla damla yeter ki gelmesin ona, en ufak bir zarar diye.
Saklamışken seni içimde ve paylaşmazken hakikati kimseyle,
Yıllarca kokuşmuşluğun kokusu sinmişken üzerime,
Ruhuma saldıran sırtlan sürüsünden kaçısın adresi,
Çorak toprakların bağrında,
Yakarış ve gözyaşı ile sığınabildiğim aşk mağaralarıydı.
Karşılanırken her türlü maddi ihtiyacım,
Anne ve babamın sevgisine bağımlıyım ben.
Yolumu kaybetmiş, yolumu ararken,
Sevdiklerimin yol göstermesine bağımlıyım ben.
İnsanların ölçüsü şaşmış konuşursam beni yanlış tartarlar,
Güçlü olanın karşısında hak budur desem kim bilir alıp nereye atarlar,
Artık gözden değil kalbimden gözyaşı akar,
Susarım; konuşsam dinleyen yok belki okuyan bir ruh anlar.
Soğuk bir kış gecesi, seni sıcak yuvanda pencereden izleyen serçeyim ben.
Yüzündeki tebessüme acını gömdüğünü gören aynayım.
Iç sızını hisseden ve aşk ateşinin yaktığı kalbinin kokusunu ötelerden alan rüzgarım.
Hıçkıra hıçkıra ağladığın gecelerde, nefes almak için çıktığın balkonda yaktığın ve içine çektiğin sigarayım.
Dinlediğin müzik, baktığın ay ışığı, saçını okşadığın parktaki çocuğun tebessümüyüm.
Canımdan bir parçayı, en değerlimi sunarken size okul bahçesinde,
Ondan ayrılığın ve onsuz geçecek zamanların acısı düşmüşken içime,
Damla damla emanetimdi öğretmenim, oğlum size.
Bilirdim ve bilirim sahip çıkacağınızı, size sunulan o küçük tertemiz yüreğe.
Zor oldu hem olacaktı elbet,
İlk kalem tutuşu, ilk harfi, ilk hecesi..
Pişmanlık ateşiyle yakarken geçmişimi,
Ve yükselirken anılarım duman duman,
Seninle çıkıp karanlıklardan,
Hiç tat almadığım kadar, tat aldım hayattan.
Rüzgâr sarıp sarmalarken bedenimi ve ruhumu,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!