“Yokluğunun hapishanesinde buldum kendimi,
Nice gözyaşıma sakladım secdelerde hasretimi,
Kokunu çektim her gece demir kokan ranzamın çukurunda...
Ve yıkıldım sana diye her sabah gözlerimi açtığımda.”
Nice gönül kıvranır, nice acılar içinde,
Hak bilir de, kul ne bilsin, yoktur hakka ihanet içinde,
Hakkı söylemek zor oldu artık, toplum içinde,
Toplum kıvranıyor; nemelazım hastalığının içinde.
Söylenen söz haktır, herkes taşır belki içinde,
En güzel kokular gelirken yürek tütsüsünden gönül dünyama,
Kendime itiraf edemediğim duygular hâkimken anıma,
Bu ikilem arasında kalakalıp dalıyorum bilmediğim manevi diyarlara.
Renksiz, tatsız ve kokusuz gezerken düşünce boşluğunda,
Gönlü kırık, kırgın bir gezginin hatırasıdır kalbimdeki
Kayboluşlarda en derin sohbetlerde kendimi bulduğum zamanlardır yüzümdeki tebessümün sebebi
Onunla kaçtığım ve dünyalar kurduğum anların günahıdır sadece geride kalan
Temiz ve saf kalabildiğim o dünyalarda bıraktım bir zaman ruhumu
Bedenime hapsolmuş keşkelerimle yaşarken
Aklım ve ruhum deli tay
Sen kendini böyle ne zannedersin,
Yalan dünyadan sen de gidersin.
Cezanı elbet bir gün çekersin,
Gururlanma yavrum kara topraksın.
Karlar ülkesinin en güzel çiçeği!
Seninle öğrendim ben sevilmeyi, sevmeyi.
Kıyamadım alıp seni o ülkeden aşağılara inmeyi.
Yanına çıkarken bıraktım ben,
Adına aşk dedikleri bencilliği.
Bırakmışken kendimi değişmezliğin gerçekliğine,
Umutlarım teslim oldu çaresiz, çaresizliğime.
Yapageldiğim tek şey nefes alıp vermek olmuşken,
Kapatıyorum dikip ufka gözlerimi,
Yarını şüpheli aydınlıklara ben.
Ey çöllerde seraplarla avunan yorgun yüreğim!
Kim bilir daha nice çakıl taşlarına takılıp,
Elini dikenli taşlara uzatacaksın.
Kim bilir nice dipsiz kuyuya atılacaksın.
Değmeyenlere, bırakıp gidenlere adayacaksın kendini.
Mayasıdır kurulan devletin Şeyhim Edebali,
Çeriler ise Hacı Bektaş’ım, hem de gönül eri.
Emre’m Yunus, halk içinden; gönlü saf, dili saf erenlerin piri,
Hepsi Ahmed’imin şehri, bir zamanki adı Gülşehri.
Kırklar meclisi kurmuş sohbet halkasını ezelden bozkıra,
Çepeçevre sarmışken kurtçuklar bir gövdeyi,
El ele verip mücadele etmeli.
Kaç gece ve gün sürse de sıkıntılar,
Biliriz ki, bilir bu ümmet üstesinden gelmeyi.
Varını yoğunu harcarken bu uğurda,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!