Benimki,
Üst üste istiflenmiş,
Kızıl, karanlık yıllardan
Örülmüş bir hayat hikayesi;
Derin uykusuna terk edilmiş...
Ne yaşamaya,
Eriyorken dağlarında son ışıkları günün
Üzerinde
Yakamozlar, eteğindeki denizin...
Sonra
Başlayan akşamın her saniyesi bir düğün,
Belki de
Bir sevda ki içimde
Çağıldar hiç durmadan
Unutulmaz yıllara...
Dillere düşen derdini
Söyletir durur
Karşımda eski bir resmin,
Dalmış gitmişim gözlerine..
Umurumda olmamış geçen yıllar
Sen yine o liseli kız,
Bense hep sana sevdalı
O deli fişek delikanlı...
Gökyüzü kurşuni yine bugün
Efkârlandı benliğimde ufuklar
Yüreğim gibi,
Yüreğim gibi dert yüklü bulutlar,
Bıraksan
Dökecek ormanlara, kırlara
Uzandım,
Karanlık gecenin
Halden anlayan beşiğine…
Tınısını duyuyorum kulaklarımda
Annemin ninnisinin,
Saçlarımı
Gecenin mavi karanlıklarında
Yeşil yıldızlar kayar gözlerinden,
Işıltısıyla parlar içim
Kara delikler kaybolur birden…
Aydınlığa kesilir,
Daldım yine bu akşam buğulu hüzünlere,
Esrarlı sahilinde;
Çotanak yeşili suları,
Kıyılarındaki yosun tutmuş gri kayaları döven,
Kabına sığamayan çılgın bir denizin...
Kendimi bildim bileli
Birkaç kez aynaya bakarım her gün
-Tuhaf tecellî-
Ayna değil, suretimdir hep gördüğüm...
O suret ki
Ben,ayna ve hayat arasındaki en ince bir çizgi...
Dışarıda monoton tınısı küçük damlaların,
Dolaşırken âmâ camlarında odamın,
Gizemli bir ayrılık şarkısının
Huzuru tırmalayan haylaz notaları,
Hüzzama vuran nağmeleriyle,
Karışıyor vuslat umutlarının
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!