Bir düş gördüm,
Düşümde
Yine kovalıyordum
Düşümü!
Bu nasıl düşmüş
Duygu sömürüsü basit bir oyun;
Anlamayan sanki meleyen koyun!
Kurnaz geçinenler bu yolu seçer,
Üstelik cahilce kendinden geçer!
Başkasını aptal görerek coşan
Yemeyip yediren,
Giymeyip giydiren,
Hep sevgi gösteren
Ebeveyn kutsaldır.
Sevgiyle büyüten,
Öyle bir an gelir ki aklın da sana yetmez;
Sırtını dayadığın dayıların da gelmez.
Yumruğuna güvenme, pek çaresiz kalırsın;
Zehrin seni yok eder, eceline susarsın!
Yavuz hırsız misali cazgırlığın da yetmez;
Yolunu şaşıran zatı tanırım
Çıkarı uğruna el etek öpen;
Gençken kahramandı, tırstı sanırım
Tüm hatıraları toprağa gömen!
Çamura saplanmış zatı tanırım
Yazmak istemezdim eeee üzerine,
Ikınıp sıkınan pek çok insan var.
Hata düzelir mi diye hep sabret;
Konuşmak ve yazmak sanattır elbet!
Sunucu, yorumcu, konuşmacılar
Eften püften konularda yazınca daha çok yorum
Alırım diye düşündüm; kaleme sarılıyorum.
Aşk, ekonomi, siyaset az şöyle dursun diyorum;
Yorumuyla mündemiçse, yorum da istemiyorum.
Anı, öykü, şiir, yazı bol miktarda okuyorum;
Hep ağır ve ciddi konu olmasın,
Okurun yüreği hüzün dolmasın;
Siyaset, şahsiyat yapmayı sevmem,
‘Eğlenceli, matrak olmasın!’ demem!
Baharla birlikte kışı yaşarız,
İki çeyrek yüzyıl geçti ömrümden;
Daha çok öğrenmek geçer gönlümden.
Bilirim ne zaman, ne soluk yeter;
Eğlerim özümü, kaçsın gam keder...
Öğrenmenin sonu yoktur, bilirim;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!