Isırdıkça etimi güneşlere tutulur, gökyüzünde bulutlara bölünürüm
Kırptıkça gözlerimi keklik atışı göğsünde uykulara dalarım şimdi ben.
Ay ışığını kıskandıran lale bahçelerin dağıtır küskün duruşlarımı,
Böler uykusuz bakışlarımı ve siler mevsimsiz yaşayışlarımı.
Bir çınar gölgesi dinginliğinde üçe bölerim yaşadığım mevsimleri seni düşündükçe. Ellerin pamuk, gözlerin deniz, yüreğin ceviz bahçeleri ve güneş sözlerinle ak bir yurt düşlerim seni sevdikçe. Hangi yıl, hangi mevsimdir yaşadığım bilmem, bilmem sensizken yaşadığım günleri, ayları, yılları ve öptüğüm dudakları. Çınar yüklü kervanlar geçer usumdan, diken tarlalarında koşar, kurşun sesinde yatar ve çürümüş gövdemi seyre durarım sensiz.
Vuruldu bir uçurum derinliğinde
Yaylada bir seherin serinliğinde
Avcıdan yarasını gizlercesine
Çığlıgını gömerek devrildiginde
Vuruldu ciger parem kanlar içinde
Devamını Oku
Yaylada bir seherin serinliğinde
Avcıdan yarasını gizlercesine
Çığlıgını gömerek devrildiginde
Vuruldu ciger parem kanlar içinde



