Soğuk bir gecede sevdiğimi bekliyorum
Saat tam yirmi dördü buluyordu
Gecenin ayaz ise kılıçlarını çekmiş
Duygusuzca saldırıyordu
Elim ayağım buz kesmiş
Lakin gözlerim yolları tarıyordu
Amcansızca esen rüzgar
Umutlarımı, hasretimi bitirmeye çalışıyordu
Ellerimi montumun ceplerinde sakladım
Gönlümü o dilberin gözlerine yasladım
Gözlerimden akan acı yaşlara
Ne yazık ki çare pek olamadım
Yukarıdan göz yaşlarım
Ağzımdan çıkan lav gibi nefesim
Üst dudağımın üzerinde buluşuyordu
Pala bıyıklarımın üzerinde bir sarkıt, bir dikit oluşuyordu
Tam da randevu verilecek geceyi bulmuşuz
Sanırım biz bunda şeytana uymuşuz
..derken yakınımda kırıldı bir buz
Burun burun geldik ki; bu beklediğim kız
Nerede kaldın demeye kalmadan
Sarıldı boynuma öptü yanağımdan
Daha o ince beline ben sarılmadan
Sanki kurtulmuştum üzerimdeki donmuş buzlardan
Eldivenleri çıkarıp ta yüzümü okşadığında
Dedi ki; “donacakmışsın sen buracıkta”
“Bir bahane uydurup ta çıkamadım kapıya”
“Bak, kuş gibi süzülüp geldim ben sana”
Buz gibi olan ellerimin içine
Sokuverdi sım sıcak ellerini
Tutup ta beni çekiverdi kendine
Göğsüme yasladı göğüslerini
Kollarını dolayınca boynuma
Gözlerimin üstünden, yanaklarımın üstünden öptü
Sonra yaklaştı dudaklarıma
Ne öpüştü bu; sanki kıyameti başlatırcasına
Kayıt Tarihi : 6.11.2003 09:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

çiğdem bir
TÜM YORUMLAR (1)