ÖZGEÇMİŞİM
22 Mayıs 1954 yılında Giresun ilinin şirin bir ilçesi olan
Tirebolu’nun Yaraş köyünde doğdum. Altı çocuklu sanatkar
bir babanın 4. çocuğu oldum. İlk ve Ortaöğretim tahsilimi bu
ilçede tamamladım. Şiire olan merakım Ortaöğretim
yıllarında başladı. Bu aşkın yüreğimde filizlenmesinde
kendisini her zaman sevgi ve saygıyla anacağım edebiyat
öğretmenimiz Engin ERDEM’in katkıları çok büyüktür. 5
Aralık 1977 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Makine
bölümünden Makine Mühendisi olarak mezun oldum. Aynı
gün mezun olmanın sevinci ile TMMOB Ankara şubesine
15278 sicil numarası ile kaydımı yaptırdım. İlk görevime 29
Aralık 1977 de Trabzon da ÇAY-KUR’a bağlı Of Çay
Fabrikası Müdürlüğünde göreve başladım. İlk maaşımı
aldıktan sonra Trabzon’a gidip karadüzen bir bağlama
satın aldım. Güncel müzik kitapları ile türkü yazıp
bestelemeye çalıştım. Fakat bu konuda başarılı olduğumu
söyleyemem. Geç de olsa bir ustanın bağında yetişmem
gerektiğini anladım. İlk görevimden askerlik nedeniyle 29
Aralık 1989 da ayrıldım. Edirne’de Yedek Subay olarak
tamamladığım askerlik görevinden sonra sırası ile; Madeni
Eşya Sanayi-İSTANBUL, Afşin-Elbistan Termik Santrali-
K.MARAŞ, Pazar Çay Fabrikası-RİZE, Salarha Çay
Fabrikası-RİZE, DSİ Merkez Atölyeleri Şube Müdürlüğü-
ANKARA ‘da çalıştım.! 992-94 yılları arasında Türk-Enerji-
Sen memur sendikasında genel başkan olarak görev
yaptım. O yıllarda: “Memura Sendika ve Siyaset Hakkı
Verildiği Takdirde, Ülkem Mamur Hale Gelecektir…
Diyordum” Hala o inancımı içimde taşıyorum. Şimdi ise
Denizcilik Bakanlığı'nda çalışıyorum. Eşim ve bir oğlum ile
Allah'ın inayeti sayesinde yarınlara…(hep birlikte) …
varmağa çalışıyoruz.
Bir tesadüf sonunda Antoloji sitesinde şiir bahçelerinde
yetişen nezih ve necip şairler ile tanıştım. Hayatımın
bundan sonrasını inşallah onlar ile geçireceğim. Beni
okuyan her arkadaşıma temennim;
Yeni doğan her gününüz
Arzularınızla bahar
Kötü günlerinizde rüzgar
Gelecekte mutluluklarla dolu olsun
Bekir GEDİKOĞLU
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu kaçıncı mesajım bir türlü size ulaşmadı.Kutluyorum Cumhuriyet Şiiri için! ...Saygılar
Nevzat Bilgiç
Sizi kutlarım Şair.Ruhun, duyguların ve yapın için... Var ol!
Saygılarla
Nevzat Bilgiç
Sizi kutlarım Şair.Ruhun, duyguların ve yapın için... Var ol!
Saygılarla
Nevzat Bilgiç