Vermişse gözü, görüyor demek,
Zerrende bile var binbir emek.
Topraktan çıkandan olur yemek,
Düşündün mü, her işte var hikmet.
Kâinatı döşemiş bir saray,
Hüküm tanımadık, ahkamından başka.
Kitabımız yok'ki, furkanından başka.
Makam tanımadık, makamından başka.
Affet bizleri, aşkına o Ahmedin.
Günahımızı yazmaya yetmez kalem.
Göz vermiş, bilmem kaç megapiksel,
Baş vermiş, ayak vermiş, bir de el.
Hep rahmet yağıyor, sanırsın sel;
Daha iyi bilirsin işini,
Artık değiştir bu gidişini.
Tanışalım şöyle; efendim, bendeniz Sami.
Sözlerim dahi candan, yürekten ve samimi.
Huyum, suyum, hâlim, tavrım candan, hep nizami.
Allah’ın emri ile kızınıza talibim.
Bende var tam tamına yeddi buçuk bir tarla,
Bahtımın renği gümüş
Kimselerde yok sendeki gülüş
Gündüzler gelmesende
Bari geceleri düşlerime düş
X X X
Bahtımın renği kara
Davet var herkese, deniz, güneş ve kum.
Ye, iç, gez, dolaş; iste süt, iste lokum.
Ben de geliyorum, bak, hazır bavulum.
Ne güzel, her şey dahil bedava tatil!
İstesen hangi ülke, şehir, hangi il?
Deme sakın, mükemmel benim.
Şimdi tutuyor kolum, elim.
Kurtarır beni bu servetim...
Ölelim de görelim, beğim.
Ne kadar uzun olsa boyun,
Ben seni özlemeyi hiç sevmedim baba
Ben seni özleme ihtimalini sevmedim baba…Yokluğunun olma ihtimalini
düşünmedim hiç,hayalini kurup hayallerimde özlemek istemedim seni.
Sevmedim özlemeyi ağır geldi bedenime,yüreğime çizemedim
özleminin resmini, ama hissettim iliklerime kanıma kadar…Değdi canıma
Kayboldu hak, hep bozuldu ölçü, mizan;
Şimdi sinsi yılan olmuş bütün dostlar.
Kaynamıyor eskisi gibi şu kazan,
Kınalı bir kuzu olmuş kurttan postlar.
Menfaat, sarsılmaz altından taht kurmuş;
İmansızlık beter, büyük afattan,
Kulak tıkamışsa nebiden, zattan,
Korkmuyorsa sahibi kâinattan,
Bizim orada buna derler: Hırpo.
Yediği, içtiği hep haram, zıkkım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!