Deftere yaz ismimi,
Benim adım karanlık
Aklından sık geçerim bakarsın
Yürüyüşüme hasret kalırsın bilmediğin illerde
Yerine, içerim suyundan ben şehrinin
Ne var!
Ne var söyle ne olur bu gece ellerinde ne var?
Bir kuş mu öldü
Yahut kırılgan mı kalbin
Gözlerinde ne var?
Kursağına ölüm mü değdi
Serde bir karartı var, sadece karartı değil
Kollarını iki yana açmış, beni tıpkı annem gibi
Yanına çağırıyor ve kayboluyor
Yanına çağırıyor ve kayboluyor
Sadece karartı değil
Gözlerimin hizasında ateş almış maviler
Seslenebilseydim geceleri derde düşünce
Silinmeseydi anılar, yakılmasaydı antikalar kutular
Resimlerin hep parlak kalsaydı anımsayabildiğim kadar
Ya da sen yine geçseydin İstiklal’den öyle usul usul
Bakışlarım sende sözlerim bende kalsaydı.
Kimsesiz bir kıpırtı içimdeki sevdalara karşı gelişir
Ve terk eder beni
Terk eder, çeker gider
Neyi istesem ki ondadır
Kaybolduğum anlarım gelir
Sağanak yağmurla estiğinde rüzgâr,
Ufacık bir kediye sığınaktım
Piyade tüfeğinden sorarsanız
Ben şafaktım
Hayallerinize çaresiz ortaktım
Kendi gölgemden defalarca ıraktım
Karşı dairenin kapı ziline basıp kaçanlar,
Kimlerdi gece gece...
Ben gördüm
En önde elemine sarı çizgiler çekmiş kör hırsız
Kör hırsızın yanında bir hırsız
Elemine siyah çizgiler çekmiş oturuyor
Seni ne zaman görsem içimden minicik bir kuş ayaklanır
İlk kanat çırpışında nefessiz kalır
İki, üç, derken kaygılanır
Yuvasına da dönemez artık umutlanmıştır
Annesi beklemiyordur
Kardeşleri çoktaaan uçmuş kanatlanmıştır
Senin sevmek dediğin bir kuru yaşamaktı
Toz havası koklamak
O temiz ellerini ateşte yıkamaktı
Biraz kubbi biraz mansaf tadıyla arakla ısınmaktı
Senin sevmek dediğin senin gibi olmaktı
Olmadı Arap kızı, olmadı.
Bir gülüş kaç hissedilişe gebe aykırı sokağında?
Ölümün azı dişi ihtiyar salhaneler
Dört duvarın buluştuğu bakırdan kıraathaneler
Atadan kalma yarenlik sandalyeler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!