Er meydanında bir at, budur at dedikleri
Aslan gibi saldırır, parçalar çelikleri
Şahlandı mı şan yazar alnında parlar şeref
Bir başına dağıtır binlerce birlikleri
Aydınlığımsın ey Rasûl bir müjdesin kullar için
Âlemde nûr oldukça ey Son Elçi Hak Mürsel selâm
Nûrum sürûrumsun ışıksın ey Nebî kalblerdesin
Âlemde nûr oldukça ey Son Elçi Hak Mürsel selâm
Kudsî şuâlar gönderen parlak güneşsin ey ışık
Yüreğimden, geceleri sayar gider ay-yâr
Bir sızıyı yüreğime koyar gider ay-yâr
İlk ayın gülümseyişlerine kapılırım
Yüreğime hançerini dayar gider ay-yâr
Bâb-ı Cennet’tir Rasûlullâh, o’dur sertâc-ı ebvâb
Nûru olmuş her seven kalbin, o pâk yüz, parlayan bâb
Hakk’a tâlib kulların baş tâcı olmuş her zaman o
Aşkla bağlanmış Muhâcirler’le Ensâr şanlı Ashâb
Uzaklaş ey gönül artık şu kem dünyâ serâbından
Sakın aldanma hiç yok farkı ma’mûrun harâbından
Ağırdan alma aslâ kulluk_eylerken çalış şevkle
Emîn kal âhiret yurdunda Allâh’ın azâbından
Güvercinler uçuşsun yâr, bu dem göklerde bayram var
Bahardır şenlenir gülzâr, güneş parlar gülümser yâr
Güler neş’eyle al güller, güzel kâküllü sümbüller
Şakır sevdâlı bülbüller, coşar her kalb-i sevdâkâr
Bugün gezdim dolaştım çiçeklenmiş kırlarda
Tâzelenmiş tabîat bambaşka bir baharda
Baldan tatlı bir dere akıyordu kardan ak
Şirin nârin kuzular meleşirken civarda
Bahar geldi İstanbul’um pek güzel
Eser müjdeler indiren tatlı yel
Açar lâle okşar seven kalbleri
Gönül okşayan yâr ipek huylu el
Kutlu alınların öptüğü topraktır Kudüs
Sevgiliye giden yolda ilk duraktır Kudüs
O eşsiz yâre ulaşmak pek zor, yol pek uzun
Kalbinden vurulan içinse buraktır Kudüs
Benim sevgilim lâledir başların tâcıdır
Geçer sanma sevdâyı gönlüm, bu olmaz, hayır
Ezelden coşan bir pınardır bu sevdâ, gönül
Sevinçtir, hüzündür, asıldır, bilinmez bu sır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!