Akşamın karanlığında
Düşünce yumağı fikirlerim
Ve öfkeden yine sıkılmış ellerim
Ben farkında değilim
Yüzünü unutmuş hayalim
Usumda değil yalancı sözlerin
Alma yar bizi meşgule
Bülbül isek şu dalında
Söyle, ne yaptık ki güle...
Kıyamamki ben gözünden süzülen yaşa
Aşkını ilan ettim bil dağa taşa
Şairin kurban olsun
Vücudunun taşıdığı o başa
Hayalimi süsleyen yosunlu sâhilin perisi
Demin köy kabristanına uğradım
Mezarları dolaştım adım adım
Hepsini fâtihayla duâladım
Birgün ben de öleceğim,anladım
Mezar taşına yazılacak adım
Sevgimiz bloke edilmiş
Karanlık bir gecede
Şehrin karakedileri
Yerle temas eden
Yüzeylerini ayaklarımızın
Ökselemiş sinsice
Sen varya bu sen
Öldürür bûsen
Çık gel nerdeysen
Yetimiz burda
Gözüm yollarda
Gelmelisin buralara
Hatırımı sormalısın
Kuşlar döner yuvalara
sen yanımda olmalısın
Akşam oldu perde indi
İçimdeki ketum insanı
Bir konuşturabilsem
Haydi konuş desem
Ve konuşmaya alışsa
Beynimden alarak mermilerini
Dilim bilinç harmanını dövmeye başlasa
Anlamsızlaşıyor gözlerimde
Bütün nesneler
Duvarda oynaşan
Kara gölgeler gibi
Yitik şehrin caddeleri
Düşüyor yine yâdıma
Göçmen kuşlar haber verin vatandan
Sıra sıra geçtiğiniz dağlardan
Haber verin de sevinsin bu garip
Zira gözüm yorgun,kalbim muzdarip
Göçmen kuşlar haber verin vatandan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!