Ölümün el yazısı nedir bilir misin?
Sen kendi ellerinle yazmıştın çok önce
Tek kelime...
Bir sürü insan tanıdım senden sonra
Hepsi seni anımsatmaya yetiyordu
Sessizliğe uzanan bir yalnızlık akşamında
Denize atılan umutların peşinden bakıyorum
Mutluluklarımı cebime koymuşum
Yeni bir güne başlamaya hazırlanıyorum,
Her ne kadar uçup giden umutların yolunu bulamasamda
Yeni doğan her şeyin yeni bir umut olduğuna inanırım.
Geç kaldın Azrail
Ben gideli çok oldu
Ellerimle büyüttüğüm çiçeklerin hepsi
Benden önce
Kalbimde soldu
Geç kaldın Azrail
Severim ayrılıkları yine de
Seni sensiz yaşamayı öğretiyor bana
Yokluğunda dostum
Yanımdayken yalnızlığım
Ağlarken gözyaşım oluyor..
Severim ayrılıkları yine de
Sana haykırıyorum duyuyor musun
İçimden geçenleri bir çırpıda anlatıyorum
Sanki kalbimde sıcak mavi bir umut yanıyor
Üzülünce benimle üzülüp
Gülünce benimle birlikte gülüyor
Mavisi gözlerinin bana umut veriyor
Feda ettim aşkımı senin uğruna
Feda etim her şeyimi
Elimde senden kalan birkaç damla göz yaşım
Odamda resimlerin
Kararmış yüreğimde hatıraların var.
Giden geri döner mi dersin
Bakar mı bir daha yüzüme
Sıcacık elleriyle elimi tutup
İçten bir merhaba der mi?
Giden geri döner mi dersin
Karanlığın içinde kayboldum sanki
Sanki bir daha dönemeyeceğim geri
Kıvrandıkça boğulup
Çırpındıkça batuyorum
Belki sonsuzluğun yolculuğuna çıktım
Belkide son bir kez göremeyeceğim
Yaşamak istediğin zaman ölümün verdiği acıyı hissetmelisin
Yürüdüğün yaşam çizgisi engellerle doludur
Yaşamak istediğin zaman bunu haketmelisin
Biliyorsun yaşamak ölmekten daha zordur.
Sevmek istediğin zaman önce kendini seveceksin
Simsiyah gecenin esintisinde
Bomboş sokakların bir köşesinde
Hiç bilinmeyen yaşamın kıyısında
İstanbul ağlıyordu ben dinliyordum.
Kimsesiz sokaklar geceyle dolu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!