Yaşama uyanan şehirler dinlenirken ölüm işlemeli döşeklerde
Gizli eller ateşledi fitilleri, koşarken çocuklar topun peşinden
Hangi öfkenin hesabıydı! Dikişinden ayrıldı nedensiz düğmeler
Anlamsız haykırışlarla kanatlandı ruhlar, ismi meçhul şehirlere
Parçalanmış ceset parçasıydı hayat, sığınırken şanslılar yaşama
Sağanak bir yağmurdu ölüm, ekranlarda son dakika haberleri!
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




o kimlikler değil mi acılardan canlanan
kutlarım
namık cem
Ölümle yaşamı aynı köprüden geçirmeye çalışanların öyküsü belki de hayat. O kıldan köprüden geçerken hiç düşmeyeceklerin ve ‘hiç düşmeyeceğini’ sananların oyunu kim bilir!
kutlarım kalem dostum..
Belki en çok unuttuğumuz/unutmayı tercih ettiğimiz ölümü satır satır tüm gerçekliğiyle gözlerimizin önüne seren şiirinizi beğeniyle okudum.Reyhanlı faciasında ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Selamlar.
Kendi coğrafyamızdan dışlanmış seslerle irkilirdi gölgelerimiz
Parsellenen coğrafyada misafirdik, paylaşılırken değerlerimiz
Üzeri ihanetle kapatılan oyunların galasındaki kör izleyicisiydik
Gölgeler uzaktan izlediler temsillerini, aczin kıyam/et elçileriydik
Kendi neslimize inkârdık, acının ucundaki çentik gibi kanıyorduk
Analar bebesini arıyordu telaşın arasında, o an biz dilsiz ölüydük! .........
ŞİİRİN EN ETKİLEYİCİ KITASI İDİ... TEBRİKLER ÜSTASD SEVGİLER VE SAYGILAR ÜZÜLEREK OKUDUM ŞİİRİNİZİ REYHANLIDAKİ KARDEŞLERİMİZE ALLAH YAR VE YARDIMCI OLSUN
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta