İçime damlayan bir yağmur gibi
Beni bir ummana saldı sevdiğim.
Aşkının adıyla yanan ruhumu
Bir daha vermedi aldı sevdiğim.
Umuduma düşen gülleri yaktın
Yaptığını unutmadım sevdiğim
İçimde çağlayan hırçın ırmaktın
Eller ile bir tutmadım sevdiğim..
Mevsimler sustu da sızlanır güzün
İçimde kıvrılır, en asi hüzün
Görmedim yıllardır bir kere yüzün
Özlemin içime çöker sevdiğim.
İnan ki şu anda, aynı dakka da
Çeşme başındayım uzak Ankara
Sevdiğim içimde o eski yara
Bir kuru ekmeğim olsa ne çıkar
Bir sevdanın yâd’ı düştü aklıma
Gözlerimde duman tüttü sevdiğim
Bazı sesler dokunuyor saklıma
Uzaktan turnalar öttü sevdiğim.
Hatırımda öyle gurbet yazıydı
Bizim aşkımız ılık yaz gibi
dalından sarkarken, iç çekip
uzanamadığımız kiraz gibi
bir katre düştü belki duamıza
umudumuz var, biraz gibi...
Burda deniz martılarla düşmüş aşka
Adını maviye boyuyorum İstanbul'un
Boğazda dalgaların raksı bir başka
Yüzüne baktıkça doyuyorum İstanbul'un.
Süleymaniye'ye baktım galata'dan
İster istemez çekti beni içine, yar!
Havasına suyuna karıştım İstanbul'un
Her temaşasın da hayat var can var
Trafiğine bile alıştım İstanbul'un.
İzzet Allah'tan, Şeref Allah'tan
Ne bekleyeyim elden takdiri
Bir dua doğar, çekilen ah'tan
Yeter ki yürekler olsun diri
Arınır insan belki günahtan
Hicretin önderi gönlümün piri...
Geceler karanlık, içimde tasa
Bekledim ki düşsün ay kaderime
Karşımda sen olsan bir beyaz masa
Gelsin İki bardak çay kaderime
Uzaktan ruhuma dokunan eldin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!