Âşık İSLÂMİ:
Resûlûllâh (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdular
“KİM (beş vâkit) FARZ NAMAZIN ARKASINDAN ÂYETÜ’L-KÜRSÎ’ yi OKURSA O KİMSE, DİĞER NAMAZA KADAR ÂLLÂH’IN ZİMMETİN DE(himâyesinde) DİR” (Hâdîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr)
BÜTÜN İNSÂNLAR PEYGAMBERİMİZE ÎMÂN İLE MÜKELLEFTİR
Âdem Aleyhisselâm ile Havva vâlidemiz ve şeytan hepsi Cennet ’ten indirildi Yeryüzüne indikleri zaman Âllâhü Tealâ, kendilerine TEVBE’nin kabûlünün icâbı olarak şöyle buyurdu: Dedi ki: “İnin ora dan hepiniz Sonra benden size ne zaman bir hidâyetci (Resûl veyâ kitâb gibi herhangi bir delîl) gelir de kim o hidâyetçimin izinde gid erse (ona tabî olursa) onlara bir korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir” (Bakara Sûresi, 38 Âyetin Meâli)
Âllâhü Tealâ herhangi bir zamanda gelen hidâyetine tabî olmala rı şartıyla bunu vaad etmişti İşte Âdem Aleyhisselâmın tevbesinin semeresi olan bu vaad kıyâmete kadar devâm eder Böyle bir hidây ete nâîl olan kimselerin Muhammed (Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) E fendimiz’in Peygamberliğini inkâr etmeleri düşünülebilir mi? ...
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta