Neden sana benim bunca alâkam,
Şöyle bir kendine sormuyor musun?
Hasret işkencemdir hicran falakam,
Neler çektiğimi görmüyor musun.
Niye peşin sıra böyle dönerim,
Bir anlasan içimdeki niyeti,
Kayboldum ben beni bulamıyorum.
N’olur zehir etme bana hayatı,
İstesem de sensiz olamıyorum.
Sanma gelip geçen bir hevesteyim,
Çekilmez çiledir seven gönüle,
İnsanı hüzüne boğar geceler.
Bir düşü sığmazken birkaç yüzyıla,
Bazen bir hayale sığar geceler.
Dudakları öpen Mansur ney gibi,
Gözümü yolda koydun,
Bağrımı yerde koydun,
Vereme derde koydun,
Geleceksen gel artık.
Saatler yıla döndü,
Yürü yalan dünya günün görmedim,
Yolum sarpa sardın hep dike dike.
Eller gibi bir gün sefan sürmedim,
Genç ömrüm tükendi dert çeke çeke.
Viranedir kalelerim surlarım,
Bağrı başı yaslıları,
Diye diye gidiyorum.
“Kerem”leri “Aslı”ları,
Duya duya gidiyorum.
Derdi ile delilere,
Gelenin gitmesi muhakkak amma,
Dünya bir gününü görmeden gitmem.
Beni bana el eyleyen muamma,
Senin de sırrına ermeden gitmem.
Duydum ki bir kere yanılmış şaşmış,
Sürmeli gözleri kurumaz yaşmış,
Ne çare ki hoyrat ellere düşmüş,
Benim koklamaya kıyamadığım.
Özümdü gözümdü başım gövdemdi,
Gül yüzünden mahrum ko’ma yüzümü,
Dindir artık dindir gönül sızımı,
Tuttum ikrarımı tuttum sözümü,
Caymadım cayamam caymayacağım.
Gönlümce gününü göremedikçe,
El uzatsam yetişemem eremem,
Yetişsem de koklayamam saramam
Bağban olsam güllerini deremem,
Kupkuru bir hayal düş benimkisi.
Bir kara sevdadır onmadık başta,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!