Avutmuyor artık kuru hayaller
Dar geliyor bana sensiz bu eller,
Açmıyor gönlümde o eski güller,
Yaşamak mı ki bu sen olmayınca?
Reva mıydı bana verdiğin zeval,
Sürmeli gözlerin sinem pareler,
Ne yaman haldeyim gör beni Sunam.
Göz göz olmuş içerimde yareler,
Sevdan bin bir derde kor beni Sunam.
Şu gönülde biri var ki,
Ecel olsa bıkılmıyor.
Aşk gönülde bir çınar ki,
Ömür boyu sökülmüyor.
Saçın döker dişin döker,
Benim ızdırabım bir riyakârdan
Kader değil ‘’boyun bükeyim’’ desem.
Ebedi bir vefa görmedim yardan
Çekilir yanı yok ‘’çekeyim’’desem.
Hanlara eğilmez bir ulu baştım
Biçerdim ekini ederdim deste,
Toplar yığın yığarıdım üst üste,
Şimdi orak harman tırpan da yasta,
Çüt-çıbık tutacak eri kalmamış.
Dırmıklayıp “diş” ederdim yerini,
Bir derdim bitmeden birisi başlar,
Bahtsızın alnında yazıya döndüm.
Düşmanım da taşlar dostum da taşlar,
Avcının önünde tazıya döndüm.
Dizleyi dizleyi bayırı düzü,
Saymadım kaç mevsim kaç sene oldu,
Düşmüyor dilimden adın Mihriban.
Gönül muradını bir sende buldu,
Sen de ona “hayır” dedin Mihriban.
Bak senin de kırık kolun kanadın,
Güşenem sarı bakır,
Oynama şakır şakır.
Salınıp gezişine,
Kurban olsun bu fakir.
Kaşların kalem senin,
Gündüz hayallerim gece düşlerim,
Bir aşkından bir de senden ibaret.
Yürek yangınlarım bu gözyaşlarım,
Bir aşkından bir de senden ibaret.
Halime “divane” dese de herkes,
Aşkın ile inlemezse her teli,
Seni çalamadık sazı neyleyim.
Kopartırım anmaz ise bu dili,
Seni söylemedik sözü neyleyim.
“Ölmekse” bu garip yolunda ölsün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!