Bu gün o kadar yorgunum ki.
Sabah penceremden içeriye girmesine izin verdiğim
O rüzgârdan rahatsız olduğum halde
Kalkıp pencereyi kapatmadım.
Bir süre daha içeriyi buz gibi yapmasına izin verdim.
Ancak o zaman uyanık olduğumun farkına vardım.
Genç kız, kendisine bir defasında
"Gökyüzünde yağan yağmurdan
Neden rahatsız olmuyorum biliyor musun?
Her damlasında sen bulutlardan düşüp
Yüzüme ve saçıma konuyorsun.
O yüzden yağmurdan hiç kaçmıyorum” demişti.
Depreme dayanıklı bir kalbim var sanıyordum...
Sen gidince test etmiş oldum.
Meğerse hiç de sağlam değilmiş...
Rıdvan Cankiç
Öpücükler mi daha iyi hissettirir
Yoksa sarılmak mı?
Öpüşmek sadece dudaklarda kalır.
Ama sarılmanın sıcaklığı ve duygusu
Bütün vücutta kalır ve her zaman hatırlanır.
Taaaaaa uzaklarda olsanız bile…
Sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki.
Çünkü o sırada sol yanımda kıpırdanmalar oluyor.
Nefesim kesildiği için
Kelimler ağzımdan bir türlü dışarıya çıkmıyor.
Hapisteki mahkûmlar gibi
Dudaklarımın arkasında duruyor.
Ne kadar kötü geçerse geçsin
Yağmur alıyor götürüyor beni.
Bir rahatlama alıyor vücudumu
Ve bir o kadar uzun sürüyor.
Bu birler yağmur dinene kadar bitmiyor.
Akşamın gelmesini,
İlk önce hasretimi biriktirdim,
Kuşlara yem olarak atmak için.
Sonra tenime bıraktığın sıcaklığı söktüm,
Sen geldiğinde yeniden ısınmak için.
Saçımı hep uzun tutardım,
Ama kestirmeye karar verdim,
Sen geldin, merhaba dedin
Ve ben sevdim seni.
Sen geldin, ben elimi uzattım
Ve ben sevdim seni.
Sen geldin, bana “bir şey mi oldu? ” dedin.
Ve bende cevap verdim;
Seni içime gömmek istedim.
Düşündüm, olmadı.
Eğer yapsaydım
İçimde sadece sana konuşacaktım.
Ve:
Seni içime hapsetmeye karar verdim.
İlk yağmur nereye dereye düştü?
İlk kim ıslandı yağmurda?
İlk kim yürüdü yağmurda?
İlk kim sarıldı yağmurda sevgilisine?
İlk kim üşüdü yağmurda?
İlk kim yağmurda sokakta kaldı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!