Sana yazılmış bir kaderim var
Bir türlü kurtulamadığım.
Sana yazılmış rüyalarım var.
Her gece üst üste gördüğüm.
Sana yazılmış ihtirasım var
Depreme dayanıklı bir kalbim var sanıyordum...
Sen gidince test etmiş oldum.
Meğerse hiç de sağlam değilmiş...
Rıdvan Cankiç
Sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki.
Çünkü o sırada sol yanımda kıpırdanmalar oluyor.
Nefesim kesildiği için
Kelimler ağzımdan bir türlü dışarıya çıkmıyor.
Hapisteki mahkûmlar gibi
Dudaklarımın arkasında duruyor.
Öpücükler mi daha iyi hissettirir
Yoksa sarılmak mı?
Öpüşmek sadece dudaklarda kalır.
Ama sarılmanın sıcaklığı ve duygusu
Bütün vücutta kalır ve her zaman hatırlanır.
Taaaaaa uzaklarda olsanız bile…
Sen bana bir kere hayatım de.
Ben nasıl hayat nasıl bir şeymiş öğreneyim.
Sen bana bir kere nefesimsin de.
Ben nefesin anlamını öğreneyim.
Sen bana bir kere gülümse...
Ben bu gülümsemeyi rüayalarıma taşıyayım.
Seni içime gömmek istedim.
Düşündüm, olmadı.
Eğer yapsaydım
İçimde sadece sana konuşacaktım.
Ve:
Seni içime hapsetmeye karar verdim.
İlk yağmur nereye dereye düştü?
İlk kim ıslandı yağmurda?
İlk kim yürüdü yağmurda?
İlk kim sarıldı yağmurda sevgilisine?
İlk kim üşüdü yağmurda?
İlk kim yağmurda sokakta kaldı?
Sen şimdi kalbini kırdığın insanı
Sadece üzgün mü sanıyorsun!
Yanılıyorsun!
Kalbini kırdığın kişi yürüyemez.
Kalbini kırdığın kişi nefes alamaz.
Dün kalbimden ameliyat oldum.
Doktora ameliyatımın nasıl geçtiğini sormuşlar.
Doktorlar da
Kalbimde seni bulduklarını
Ama bir türlü çıkaramadıklarını söylemişler.
Yani ümitsiz bir hastaymışım anlayacağın...
Hani böyle bazı sesler vardır
Yanlarından geçtiğimiz
Ya da ta tanıdığımız kişilere ait.
Belki bir akrabamızın,
Belki de kız kardeşimizin,
Belki de otobüste iken,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!