Jön Türklerden beri kalburüstü her kesimde
Sanki kural olmuş bilmem ki ne hikmetse
Baştan sona kadar tüm Avrupa'yı gezsen de
Aydın demezlermiş gidip de Paris'i görmeyene
Sormayın kimdik
Anlar bizi
Anlayacak olan
Gönlümüzde yatan
Serhat boylarında
Kar yağıyor kar
Lapa lapa kar
İstiyorum ki hiç kesilmesin
Yağsın sabahtan akşama kadar
Sonra da diyorum ki
Şimdi bu havalarda
Bir elinizde makas
Bir elinizde kumaş
Keser doğrar
Ölçüp biçersiniz
Hep kendinize göre
Kendinize göre şehirler kurarsınız
Bir kahve içimi deyip
Bir araya gelmiştik
Dostlar meçlisi
Sağdan soldan derken
Muhabbet epey bir derinleşti
Kimi bir aşk hikayesi anlattı
Ne kadar diri durmaya çalışsam da
Kemiklerime kadar yoruldum doğrusu
Ne dost meçlisinde muhabbet
Ne de gülmek isterim ağız dolusu
İstemem kalmasın
Ne burnumda sımsıcak bir ekmek kokusu
Kendimize göreydi koca dünya
Akşam oldu derdik babam eve geldiğinde
Ve sabah oldu bilirdik annem uyandırdığında
Ekmekten ibaret sayardık hayatı
Yaşadık sanırdık karnımız doyduğunda
Hep böyle mi sürecek
Bu devran mütemadiyen
Hep böyle mi kalacak bu yazgı
Alnımızda ebediyen
Onlar ölürken yataklarında sere serpe
Zamanı gelince eceliynen
Elimizde kehribar tespih
Sıvazlayarak bıyıkları
Yine geldik kahveye
Yine çeldik sandalyeyi
Yine kurulduk sigara içilmeyen
Dumansız bir bölgeye
Haydi
Haydi
Koş batan geminin malına koş
Koş yağmaya koş
Koş yalana iftiraya koş
Koş alkışa şak şaka koş
Üstadım, çok realist ve sosyal içerikli, duygu yüklü şiirleriniz var. Adeta insanı alıp, içine çekiyor ve o atmosferi yaşatıyor.