Önce nefesim dinlendi
Sonra oturup kalkmam istendi
Deride ki lekeler
Eklemler
Falan filan
Vücudum şöyle bir gözden geçirildi
Ben demedim mi
Onların elinde acayip silahlar var
Ben demedim mi
Ev bark
Kadın çocuk demeden vururlar
Ben demedim mi
Bu gün karar kıldım
Vereceğim ne istersen
Havan benden olsun
Hadi suyunda benden
Ekmeğini benden al
Tuzunu da benden
Habil ile Kabil’i
Tutuşturduktan sonra kavgaya
Ver elini
Sefer eyledim doğruca
Dağ deniz aşıp Mısır’a
Keskin olur bizim oraların ayazı
Temmuzda dahi
Çiğ düşer sabahları
Havamız da sert
Suyumuzda sert
Çatlar dudaklarımız
Ben oradaydım
Kimi an top atıldı
Kimi an süngü saplandı
Ben aradaydım
Kim zaman kol koptu
Ben suya düşen cemreyi
Ben çil süren kökleri
Ben köpük köpük selleri,
Ben akıp akıp gitmeyi severim
Ben dolu dolu heybeyi
haydi sana bir bilmece
neden hep
kış geldiğinde
ve neden hep kar yağıp tipi veriştirdiğinde
elleri ceplerinde üşüyen
bir yetim çocuk gelir aklıma birden bire
Tebeşirle bir ev çizdim kaldırıma
Tutup birde ismini yazdım
Tam evin ortasına
Gelen bastı
Giden bastı üstüne
Çaresiz bir şekilde
Üstadım, çok realist ve sosyal içerikli, duygu yüklü şiirleriniz var. Adeta insanı alıp, içine çekiyor ve o atmosferi yaşatıyor.