Hz Muhammed yetim bir Türk olup zengin bir eş ile evlendirilir ve o güç ile eşi tarafından Varaka vb hocalar aracılığıyla peygamber olması için eğitime tabi tutulur.
Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir zulüm çağda doğa töz güç ile devrim yapar yalnız kendisini peygamber olarak eğiten niyetin emrine girmez.
Devrim yaparak sömurgenin düzenini yıkar. Bu süreç dört savaş vermeye kadar varır. Orada da kin durmaz bugünlere varır.
Devlet başkanı olması ve halifelik ile bu sürecin devamı din üzerine sömürge inşaa eden bu niyete dinin siyasete alet etme fitnesini üretir ve yaşama sokar.
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Devamını Oku
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Biri yeni bir şey ortaya atar onana inanalar farklı yönden çekiştirip durur. Aynı yorganın altına girmek gibi. Siyaset bu. Yeni fikri ortaya atan aslında mevcut fikrin içinden düşünsel olarak çıkmaya çalışandır. Hz. Muhammet mevcut ama güncelliğini yitirmiş inançların içinden çıkmaya çalışmasıdır, İslam ifadesi. Eski mevcut fikre inanalar bu yeni fikre girdikçe kendilerini deneyimlerler. Maddi manevi çıkar şansı gördükçe benimserler. Genel olarak bakarsak kainatın oluşumuna ve hayatın başlamasına dair ilk düşünceler kutsal sayılmıştır. Çünkü günümüzdeki gibi okuma yazma ve idrak etme o kadar kolay değildi. Şimdi yeni bir ifadeyi okurken anlık inanır ve hemen kavrayarak ilmine inanırız. Dolayısıyla kutsallığı çabuk aşarız. Eskiden bu kadar kolay değildi kutsallığı aşıp hemen ilmine varmak. Eski ilim din kabul edilirken yeni ilim bilim kabul ediliyor. Ve bilim deneye dayandığı için inanmak değil bilmek önemli oluyor.
Az önce yazdım,
"Benim dinim bana..." Sana ne!
Çalacaksın
"Darül harp" deyip işin içinden sıyrılacaksın!
Utanmadan
Milyonlarca şehidin vatan yaptığı toprakları "kafir" deyip
Aklınca içindeki şeytanı melek yapacaksın!
Kul hakkı ne demek?
İnsanı öldürmek ne demek!
Kendi ülkene düşmanlık ne demek!
İçimiz dolu
Bu kadarı bile fazla Önder Kardeşim
Anlayan anlar
Anlamayanın canı cehenneme!
Her inanç her insanın kendisini ilgilendiren bir durumdur. İnanç adına siyasi, ekonomik ve misyoner örgütlü faaliyetler her toplumun ve devletin başına bela olur. Anadolu da bu üçüncü tecrübe olup tufan töz frekans gücü ile kökünden temizlenmiş ve bertaraf edilmiştir.
Önder Karaçay
Biri yeni bir şey ortaya atar onana inanalar farklı yönden çekiştirip durur. Aynı yorganın altına girmek gibi. Siyaset bu. Yeni fikri ortaya atan aslında mevcut fikrin içinden düşünsel olarak çıkmaya çalışandır. Hz. Muhammet mevcut ama güncelliğini yitirmiş inançların içinden çıkmaya çalışmasıdır, İslam ifadesi. Eski mevcut fikre inanalar bu yeni fikre girdikçe kendilerini deneyimlerler. Maddi manevi çıkar şansı gördükçe benimserler. Genel olarak bakarsak kainatın oluşumuna ve hayatın başlamasına dair ilk düşünceler kutsal sayılmıştır. Çünkü günümüzdeki gibi okuma yazma ve idrak etme o kadar kolay değildi. Şimdi yeni bir ifadeyi okurken anlık inanır ve hemen kavrayarak ilmine inanırız. Dolayısıyla kutsallığı çabuk aşarız. Eskiden bu kadar kolay değildi kutsallığı aşıp hemen ilmine varmak. Eski ilim din kabul edilirken yeni ilim bilim kabul ediliyor. Ve bilim deneye dayandığı için inanmak değil bilmek önemli oluyor.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta