Dünya küçük demişlerdi, ne yazık ki haklı çıktılar.
Her seferinde yalnızlığın beni bu kadar kolay bulmasının başka bir açıklaması olamaz..
Kendini vazgeçilmez sanıp, peşinden koşarım diye hayaller kuruyorsun ya,
Ben pek umursamıyorum bu hallerini.
Aksine bu çocukça düşüncelerin eğlendiriyor beni.
Aynı yatağa girdin diye gitmez sandın.
Aşkını, sevgini, bedenini pervasızca ona adadın.
Ne yazık ki giderken sadece anıları bıraktı sana.
Kimileri parada bırakıyor yatağa...
Yüreğinde kelebekler besleyen bir kadınla tanıştım.
Kelebeğin ömrü kadar sokuyordu insanları hayatına, bazıları daha kısa.
Seviyordu kelebekleri, kanatları kadar renkli buluyordu insanları,
Yine de ona göre lüzumsuzdu sevmek.
Zira acı, ıstırap, ayrılıktan başka bir şey değildi birine bağlanmak.
"Geçmiş kusura bakmasın, Gelecek ise kusur aramasın"
Mumun aşık olduğu Ateş değil
İçinde gizlediği o çelimsiz iplikti.
Ve her karanlık çöktüğünde bir olup yanmaktı aşk!
Bir rivayete göre derler ki;
Sabah uyandığında aklına gelen ilk kişidir seni mutlu eden.
Peki ya aklıma gelen, çoktan gitmişse hayatımdan.
Ve her geçen gün tozlanıyorsa sevdam.
Mutlu olmalı mıyım? yanımda olmasan da aklıma geldiğin için.
İdrâk edememiştim benden daha iyilerine laik olduğunu söylerken ki imânı.
Sonra gurur duydum kendimle, benden daha iyisini bulmak için onlarca kişiyle beraber oldun diye...
Kalbin hep kırgın, göz yaşların akmaya alışkın,
Söylediği her sözle yaralanıyorsun,
Bunca acıya rağmen seninle olmasına seviniyorsun.
Bunu kendine yapma, bırak gitsin.
Aşk katlanmak değil, mutlu olmaktır
Bu yüzden üzülmek yerine, özle.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!