Bir an bile kapatmayın, gözünüzü kocaman açın.
Bu gün hayatınızın son günü olabilir.
Sarılabileceğiniz her şeye sarılın bu gün..
Gülün, kahkaha atın, şarkılar söyleyin, şiirler dinleyin.
En sevdiğiniz yemeği pişirin bu gün mesela.
Geriye kalan hayatınızın her saniyesini bir şölene çevirin.
ben bir damla suyum.
benimle başlayan hayatta.
son perde benimle iner..
doğumlarda sevinç.
Yüreğimin kıyısında kocaman bir dalga.
Salar beni sarp kayalara.
Terbiyecisidir deniz uslanmaz aşıkların.
Vurur da vurur ha...
Çekin bakışlarınızı üzerimden bayım.
Bireysel silahlanma suçtur.
Ve bu yaptığınız düpedüz soygundur.
çarparsın, bölersin, çıkarırsın
ama çıkamazsın bir türlü,
hayat denilen denklemin içinden.
sonra bir bad-ı saba eser başında,
Soyunmak istiyorum!
Soyulmak...
Üzerime giyindiğim tüm anlamsız yükleri atmak.
Bir tek çıplak ruhum kalana değin,
Arınmak istiyorum beni sıkan tüm müsveddelerden.
‘’oysa ne çok yalnızdık...
salonlar, piyasalar, sanat sevicileri…"
-her gün biraz daha azaldığımızı anladık -
her ne kadar acılarla yoğurulmuşsa da bir şairin hamuru,
daha ne kadar acı biriktirmeliyim seni anlatmaya.
nasıl bir kaplumbağa ters döndüğünde sarılırsa duaya,
bende çaresizliğimde sarılıyorum,
şiirlerimdeki sana..
dedi,
şiirlerin var, güzel...
nasıl yazıyorsun?
dedim,
yazma yeteneğim yok!
saçlarının içinden güvercinler uçuran kadın.
bütün antik acılarını gömmelisin artık tarihe.
tarih ki;
bütün acıları içinde barındıracak kadar arsız,
ve de sadakatsizdir...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!