Düşüncelerime yığılan, duygularıma çarpan kelimelerin önüne geçemediğim seller hayatımı bataklığa sürüklüyordu. Kalemimi tutan parmakların titrediği, gözlerimin boğulandığı, kalbimin kasıldığı, ruhumun boğulduğu ve dimağıma kadar yığılan hüzün yağmuruyla kalemim selin önüne geçemeyerek sürüklenircesine haykırıyorum..!
Selam sana; Sevdamın adı, hayatımın acı tadı. Bir çileli anın sebebi olan, bin şiir mısralarının kendisi bulunan...
Selam Sana; Düşlerin çukurunda yaralayan, rüyaların penceresinde yakalayan. Sana sevgi hecelerini kanatlandırarak, sevdamın serçesini ellerine kondurarak ulaştırdığım sessiz ve ıssız gölgenin yakarışı! .. Hayatımda şekillenen, hayalimde bilenen sen.
Zamanların çarkında sönen yıllar
Sislerin perdesinde solan yıllar
Hatıralarım da hep yer edinen acı sahneler
Mahzun, mazlum duruşuyla zihnimin duvarına yapışan
Ne zaman, nerde görsem mahzundu
Beni yüreğinin buluştuğu yere çağır
Biliyormusun, sensizlik gözlerimin yağmurunda ağır
Zamanın ritmi kuruyarak senin izinde sağır
Rüyalarımın penceresinde gürleyerek bağır
Hani sözlerin sözlerime yaslanınca
Bulutlar nemli yağmurlarla kirlenmişti. Ruhumun aralanan penceresine senin resmin yanaşmıştı. Yağmurun yüreğime batışında sensizliğin acısı akmıştı...
Hayallerime ittiğim bulutlar gelinlik olarak süslenmişti.Biriken karabulutların kadehleri gözlerimi yıkarak duygularım kanla ıslanmıştı. Hayatımı saran zincirlerle sukütlar yırtılmıştı. Geçmişin inlerine kapattığım sevda benliğimde yankılanmış
Ufukların bilinmezinde ruhum sislenmişti Acı yüklü nefesim sesini arayarak seni arayıp durmuştum
Ellerim uzanmış sessizlik limanına
Yüreğim ulaşmış anların ihtirasına
Hayatın ağı, ufukların bağı
Can damarından bağırır
Geçmişin tuzağı göçmüş
Geleceğin uzağını avuçlarına gömmüş
Anılarımızın paslı kapısından girerek
Zamanların an koridorlarında geziniyorum
Ahu gözlerinin melteminde
Senin gönlünü hicranıma sürmeliyerek
Ufukların derinliğine kilitliyorum
Geçmişin kaba yükü gözü yordu
Yaşamın kırışık yüzü anılarla doldu
Şehrin gri bakışlarından ellerimi yakarak
Kalb sandığımda satırların tozlu resmini yakaladım
Tarihin kuyu boşluğunda sesini araladım
Seni içimde terk ediyorum artık
Gecenin karanlık kulesinde ki yıldızlar
Ellerimde taş, yüreğimde yaş olarak
Deryanın saçlarına bırakıyorum
Gözlerime çarpan dalgaların çığlığı
Sanki senin saçlarının çırpınışı
Sevdanın kimsesizliğine gömülmüş
Sevdanın hicran sesiyle boğulmuş
Seninle zamanların basamaklarında yürüyorum
Anılarımızın kirli kapısında buluşuyorum
Alnımızın kementini sıkarak ahdediyorum
Ey gökyüzünün kara kubbesinde asılan,
yıldızlarla işlenmiş şanlı hilal…
Ey yeryüzünün kaba penceresinde açılan
yarınlarla izlenmiş canlı misal
Şair, Özkan bey:
Şiirlerinizin esinden, buram buram özlem buldum. Yüreğimden tüten hicranın acısını duydum. Böyle güzel şiirlerinizden dolayı tebrik ederim... Başarılarınızın devamı dileğimle efendim.
Şiirlerinizle kendimi mazinin ve maviliğin deryasında buldum. Hepsi birbirinden güzel ve yüreğinizin özellik sesi hakim... İnternet yolu ile sizin gibi şairleri tanıma ve yapıtları okuma fırsatı buldum. ' Özkan Karaca' ismine bir kaç yerde de rasladım. Gerçekten istikbal vaat eden genç bir yetenek. ...
Şair: Özkan Karaca
Yüreğinden damlayan sızılarla, duygularından taşan kıvılcımlarla şiir sesini güçlü yansıtan ve toplumun değerlerine ayna olan yaklaşımı ile samimi şair. Her gönül eseri yeni bir heyecanların semboli, her kelam ve kelam karalayışı yeni hareket kulvarında şiir sesinin ayak ses ...