Bilmeyenler sorar;
..........Buzdan yüreği,içimden söküp çıkartacak kadar cani mi olmalıymış oyunbozanlığım
..........her tarafım dona çekmişken
.......... üstümden dökülen yılanlara efendi olmaya mı adayım...?
Sobeleniyorum uzanırken bembeyaz bir avlunun ortasında.
İlk yasaklı elmadan doğma,
Zaman kurdu mesaide içten kemirmeye..
Yaş elliyi aşmakta da hazır mıyım tokatını yemeye?
Başlamadan üstümüze pislikleri kusmaya
Ah bir bilen var mıdır, onu oradan çıkarmaya..?
Ufukta bir ipin üzerinde yürümekteyim
Adımlarım kocaman, adımlarım yalan dolu benim
Dengem dengesizliğin formulünde, derbeder! !
Eksilerle bölümler çarpımlardan fazla eder.
...
Alacakaranlık yolda bir koca ordu var ama arkamda
Ayandon fırtınasında beyaz peruğunu yere düşüren ipek elbiseli kadın! !
Yanılıp da o; çıkmaya çalıştığın,
tırnakların kırılmasın diye baştan sağma bağlamış olduğun
kendi şeytan çarmıhın...
Şimdi sen çabak meltemini beklerken geçen her ânın
Bunu sana kim söyledi çocuk?
Bu camlardan bakınca gökyüzüne
güneşi görmeyiz ve kamaşmaz diye gözlerimiz?
Kürek çekmeye hevesi mi tükenmiş balıkçının?
Yoksa....!
Kaldırma gücü mü azalmış içinde bulunduğu balçığın?
Ağları toplama vakti gelmişte geçiyor heyhat..!
Nedendir yasını tutmak ölesiye
Yıllar önce yutağa saplanmış minik bir kılçığın?
Kürek çekmeğe gücü kalmamış da balıkçının,
Bahanesi olmuş dansitesi balçığın.
Toplanma vaktidir sararmış ağların.
Uyan heyhat! Uyan da balığa çıkalım..! !
Yutamadıysan elbet bir yerlere saplanır,
Günahı nedir kılçığın?
Kusursuzluğun, üslubundan mıdır?
Yoksa üslubun mu kusursuz olandır?
....
Ustalık mertebesine ulaşacak şairin
Mısraları ışığa gömerken birbir,
kalemini karanlığa batırıp batırıp çıkarması
Ağır bassa da taşıdığım madalyonlarım,
Elimde hep abralar bir ekler bir tartarım.
Bilinmeyen harflerden seslenmeyi severim;
Severim sevmesine de? ?
Çok az konuşurum ve sokak çocuğunun dilidir özlediğim.
Aslında ben...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!