Leyla ile Mecnun aşkın mihmanı
Dar eyledin bana koca cihanı
Nice aşıkların ahı var sende
Kül oldu Keremler Aslılar hani
Dağları deldirdi Ferhata Şirin
Sılasız gurbetin sılası oldum
Gönlüm bedenimde gurbet el gibi
Açmadan dalımda sararıp soldum
Gönlüm bedenimde kuru gül gibi
Yazmadı kağıda kelamı kalem
Sen yarattın yardim eyle sen Ya Rab
Hak eyle izimi yol senin yolun
Ayaklar altında olmuşum turab
Pak eyle yüzümü kul senin kulun
El açıp gelmişim kapına senin
Selamımı yara ver seher yeli
Halini soranda diller yormasın
Zülfüne takarken goncayı gülü
Gülünü derende dallar yormasın
Gülşende Bülbüller zar eder ağlar
Ne gezersin bu ellerde
Hali perişan perişan
Yarin izi var yollarda
Yolu perişan perişan
Bilen bilir bu halimi
Gülistanda gonca gülüm
Açacağım dal kalmadı
Bağladılar elim kolum
Açacağım el kalmadı
Yolunda yol yolcu yorgun
Sanma ki otağın, sarayın yurdun
Gün gelir de bir gün kabristan olur
Yok mudur dünyada başka bir derdin
Gün gelir de bir gün kabristan olur
Seninle kim gelir düşün bir kere
Erdin mi murada kınala elin
Soğudum elinden günün gün eyle
Sen kimlerin oldun kimlere gelin
Soğudum gelinden günün gün eyle
Günden güne kanar aşkın yarası
Yüce Mevlam herşey sana ayandır
Emeklerim gitti zaya hiç oldu
Bütün sırlar sana ayan beyandır
Emeklerim gitti zaya puç oldu
Kime gidim senden başka kimim var
Gurbet elde senden ırak
Gelemedim can Erciş'im
Yaramızı nasıl sarak
Gülemedim yan Erciş'im
Çiçeğinde güllerinde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!