Bülbül-i Şeydanın zarı var gülde
Seher vakti her gün duyar inlerim
Bir mecnun misali sahrada çölde
Sahraya çöllere uyar inlerim
Biter mi gönlümün efkarı zarı
Senin için eğer varsa önemi
Gözlerimin yaşı sil dökülmesin
Hicran ateşiyle yakma sinemi
Gözlerimin yaşı gel dökülmesin
Yanıktır yüreğim eziktir bağrım
Ağlatma dur yeter yıkıldı bendim
Dökülür yaşlarım sele karışır
Arar durur her gün kendimi kendim
Yıkılır düşlerim dile karışır
Etme cevri cefa ömrüme zarar
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri
Eser durur hoyrat güle dokunur
Bülbülü şeydanın susmuş dilleri
Susar durur hoyrat dile dokunur
Gel muhabbet edek gönül hanemde
Boşuna yoruldum boşuna gezdim
Bulamadim izin dost ellerinde
Usandım bu candan usandım bezdim
Çalamadım sazın dost ellerinde
Ayrılık bağrımı dağladı dağlar
Gül yüzlü cemalin gülşende açmış
Güle karşı bakar dudak bükersin
Gülşende bülbüller kendinden geçmiş
Dala karşı bakar dudak bükersin
Gül açmaktan hicap duyar açmaya
Perperişan oldu perişan halim
Dün gece bekledim sabaha kadar
Gelecektin hani insafsız zalim
Dün gece bekledim sabaha kadar
Şu cevri cefadan nedir çektiğim
Aşık olan aşık maşuk
Gönüllerde gezer durur
Sevgiliden alır ışık
Gönüllerde yazar durur
Aşk içinde aşkın özü
Gam yükünü taşıyamam
Dur yoruldum yorulmuşum
Gamlı yaslı yaşayamam
Yar yoruldum yorulmuşum
Gönül senden olmaz elim
Gönlümü gönlünün yoluna serdim
Gönlünüz gönlümden ırağa düşmüş
Aşkına sevdana ömrümü verdim
Gönlünüz gönlümden kırağa düşmüş
Bir hicap tecelli eylese yara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!