Derdimi dökersem derin deryaya
Deryalar çekilir çöllere döner
Tuz basma açtığın yeni yaraya
Yaralar sökülür yellere döner
Kâr etmez göz yaşım eylesem pınar
Denizler deryalar selim olsaydı
Deryalar denizler dönerdi çöle
Kahreden derdimi eğer bilseydi
Deryalar denizler dönerdi küle
Ne yapardın acep yerimde olsan
Diyemedim sana yarim
Dedim güller desin sana
Sır içinde saklı sırrım
Dedim diller desin sana
Efkârmı döktüm tele
Dedim diyem arzu halim
Söylemeden dil incindi
Dokunmadan dala gülüm
Dal kırıldı gül incindi
Gidin diyin nazlı yara
Benim sevdiceğim ey nazlı yarim
Dillerden dökülen şiir gibisin
Feda olsun sana servetim varım
Vuslatın sonunda ahir gibisin
Hasretin sineme düşürdü narı
Aşikâr eyleme sırrımı ele
Dillere düşenin hali perişan
Bülbülün feryadı goncaya güle
Güllere düşenin dalı perişan
Seherde seslendim duymadı yele
Geçmediğin yol mu kaldı
Yol yoruldu yorulmadın
Gençliğini yıllar çaldı
Yıl yoruldu yorulmadın
Mevlâm böyle yazmış yazın
Bülbül-i Şeydanın zarı var gülde
Seher vakti her gün duyar inlerim
Bir mecnun misali sahrada çölde
Sahraya çöllere uyar inlerim
Biter mi gönlümün efkarı zarı
Senin için eğer varsa önemi
Gözlerimin yaşı sil dökülmesin
Hicran ateşiyle yakma sinemi
Gözlerimin yaşı gel dökülmesin
Yanıktır yüreğim eziktir bağrım
Ağlatma dur yeter yıkıldı bendim
Dökülür yaşlarım sele karışır
Arar durur her gün kendimi kendim
Yıkılır düşlerim dile karışır
Etme cevri cefa ömrüme zarar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!