Herkese cennettir doğduğu yerler,
Toprağı tanıdık, taşı tanıdık.
Köylülerim kalkmış işe giderler,
Kirpiği tanıdık, kaşı tanıdık.
Motorunu süren çıktı tarlaya,
Örnek ozan, örnek insan herkese,
Ozanların sevdasında Veysel var.
Onunlayız hem de nefes nefese,
Âşıkların hülyasında Veysel var.
Dertle dolu bir yaralı kul olmuş,
Senelerdir bir vuslata ermedim,
Gel naz etme, üzme beni, ne olur!
Bu sırrımı kimselere vermedim,
Gel naz etme, üzme beni, ne olur!
Ak gerdanın, sanki ay’ın on beşi
Sen hasta olmuşsun kimin neyine,
Nöbetini eller tutar mı dostum?
İster çalış, ister çek git köyüne,
Bekçi insan gece yatar mı dostum?
Ya sahadır, ya kulübe mekânın,
Savaştan çıkmıştı Ülkem,
Böyle sorun yoktu gardaş.
Tam bağımsızlıktı ilkem,
İş bilmezler yıktı gardaş.
Nasılsa bu diplomasi,
Anlatmak kolay mı gerçek ârifi?
Isırgan elinde gül oldu derler.
Ârif demek bence aşkın tarifi,
Aslı için Kerem kül oldu derler.
Güzelliği özde bulduğu için,
Bu gün sevdiğimden telefon geldi
Sesini duyunca sevindim yine.
Gönlüm biraz olsun teselli buldu,
Hayâlimde sevdim, avundum yine.
Bülbül şakır gibi o güzel sesi,
Doğurmamış, doğmamışsın,
Her varlığın sırdan senin.
Haksızlığı görmemişsin,
Ne farkın var körden senin?
Nasıl yoktan var olmuşsun,
Yine bugün bir yobazla tartıştım,
Fikirleri beni üzdükçe üzdü.
Kâinatı, insanlığı bilmiyor,
Hayâl deryasında yüzdükçe yüzdü.
Atatürk’ün düzenini yeriyor,
Alevi-Bektaşî felsefesinden,
Lâikliğe uygun özümüz bizim!
Eşitlik öğrendik Pir nefesinden,
Herkesi bir görür gözümüz bizim!
Ata'mla pekişti bu inancımız,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!