“İçimdeki vadi o kadar yeşil ki
İçinden nehirler akar” derdin
Ben geçtim, aşkım geçti içinden
Peki, sen nerelerdeydin?
Anılar yorgun
Yaralar durgun
Gün zamanla olgun
Hasadı biçilmiş vaktin
Gidenler dingin
Bulutlar, bulutlar
Elimi uzatsam tutacaktım
Ve esen narin rüzgâr
Bir izin verse
Tam kucağına oturacaktım
Zalim bir düş gördüm
Tokatladı geçti beni
Seni süzülmüş gördüm
Anlatsana bana derdini
Hem de evreni çökmüş gördüm
Pil bitik
Zaman silik mekanda
Işık sönük
Gün dönük kafamda
Taş kırık
Meşin sökük sapanda
Yürüdüm belirsiz bir zamanda
Ve arkama baktığım her anda
Ayak izlerim yoktu
Yürüdüm belki sık bir ormanda
Önüme, ardıma düşen her yaprakta
Açsan zamanı lüle, lüle saçlarında
Sersen mevsimleri ürkek bakışlarınla
Sek sek oynayan çocuklar gibi neşelensen
Camdan bilyeler dökülürken göz yaşlarında
Haykırtsan içindeki çocukla “yeter” diye
Zaman durmaz akar
Buradan giden nehir gibi
Akrepten fışkıran zehir gibi
Zaman biraz da sakar
Zamanı gelince batar mı güneş?
Sen gelsen de, gelmesen de eser mi rüzgarlar?
Biten bir günün gizeminde mi saklı
Bora, fırtına, yağmur ya da kar?
Tozunu silebilsem zamanın
Dumanı kalsa belki
Ovuştursam gözlerimi
Görebilir gibi sanki
Bilebilir gibi yani
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!