Sormayın halimi bilmezmiş gibi!
Ellerim koynumda, yüreğim yasta.
Meçhule karışmış derdin tabibi!
Gözlerim yollarda, kulak kirişte,
Sormayın bir başka, türlüyüm işte...
Bu kavga, bu savaş sorarım niçin?
Acından kim ölmüş, doyan göz olsun.
İnsan kısım-kısım, ar biçim-biçim!
Özündeki rahman dilde söz olsun...
Ahir zaman gelip durunca başa,
Hilafetten dem vuruyor,
Aklı evvel bir engerek.
Sanki çocuk kandırıyor,
Gerdan kırıp kırıtarak,
Salladığı boş çıngırak …
Bundan böyle artık tanıma beni,
Adam gibi adam dostu satar mı?
Şahbaz olsan koymam yanıma seni,
Aslan yatağında çakal yatar mı …?
Beni yüreğine emanet koydun,
Diyar-diyar gezen turnam;
Bize uğra bu seferde.
Dizlerime uzan turnam!
Dosttan bahset ne hallerde?
Meraktayım bu günlerde,
Bu aşkın yükünü vurma sırtına!
Gocunmam taşırım, ver bende kalsın.
Mirasımdır onca kopan fırtına!
Gözüm yok istemem, al sende kalsın,
Al da başına çal, sadakam olsun...
Eksilmiyor anaların yürek sızısı,
Kahpe mayınlarda candan oldu bazısı.
Sılasında yavuklunun alın yazısı!
Kul olduğum Kadir Allah şahidim benim,
Soracağız hesabını şehidim benim...
Kaderim, dünyaya geldim-geleli,
Yokluk hamuruyla yoğurdu beni.
Gülmedim kendimi bildim-bileli,
Çaktı sillesini, devirdi beni …
Rahmanı-şeytanı insanda buldum,
Ben kadını dolu-dizgin hayatın,
Toz pembe bir seherinde tanıdım.
Emekleyip tay durduğum hilkatin,
Kırk yamalı minderinde tanıdım...
Adım başı, düşe-kalka yollarda,
Nerden çıktın zalim benim karşıma?
Günahımdan nasıl kurtulacaksın?
Ah aldın dert sattın gönül çarşıma,
Canımı yaktın sen mahvolacaksın,
Ahımı aldın sen kahrolacaksın …
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!