Yüreğinde ki sınıra konmuş tuzaklara bir daha düşermiyim sandın!
Seninde fabrika hatası olduğunu anlamadım.
Malzemeden çalmışlar yürek yok sende.
Son veriyorum sana.
Dalları kuruyan bir ağaç gibiyim.
Dibinde ot bitmeyen bir toprak
Yağmur yağmayan bir kıta,
Rüzgar yerine içindeki fırtınarla boğuşan boğaz,
Dilenci gibiyim kapında el açmış aşk dinleniyorum senden,
Geçmiyor geçmiş hala geçmemişken.
Bizi bizden etmiş,
Zaman durdu sanki, geçmiş geçmişken!
Gece bastığında gel duymasın hiç kimse
Yüreğine değmesin çakıl taşı
Sarmasın kokun etrafa çekmesin hiç kimse içine
Şafak uyanırken yakmasın güneş tenini
Avucuna dolmasın kan
Gönül tahtana bir çizik daha at en son kurbanın olarak gidiyorum.
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!