Nasıl yükmüş arkadaş, altında tektim.
Sevdâ olsa çekilmez. Ben niye çektim!
Âzâd ettim kendimi. Bak! Hürüm artık.
Kuş misâli hudûdsuz, özgürüm artık.
Deyyûsluk moda olmuş, rahmetli son delikanlı.
Nâmûsun fiyatı var, şerefsizin eli kanlı.
Sorma bana nedir hâlim!
Mehtâbıma hayrân oldum.
Gecem sürûr, gündüz zâlim.
Karanlıkta seyrân oldum.
Sırtımdaki hançerde parmak izin bulundu.
Dedim "Nârin elleri incinmeseydi bâri!"
Hani, mezara kadar sevdam senin yolundu!
Gerçi öldürdün beni, ceset neylesin yâri!
Bırakmam diyenler nasıl da bıraktı!
Dünya dönüyor da insan da dönermiş.
Hani, kalbim sana ilk ve son duraktı!
Aşk ateşi bile, gün gelir sönermiş.
Boş olsun, nefsimizin nikâh ettiği dünyâ.
Boş olsun, aklımızın medfûn olduğu hulyâ.
Boş olsun, ruhumuzun mahbûs kaldığı rü'yâ.
Var olsun, Mecnûn'una, Hakk'ı bulduran Leylâ.
Unuttu dediler, unutur elbet!
Kurutur seneler, gözdeki yaşı.
Gün gelir, mâzîyi anarsa şâyet,
Şâd olur, kabrimin vîrâne taşı.
Ölümden meded umdum, bekleyemem kıyâmeti.
Âna müsâvi kumdum, budur vaktin alâmeti.
Mor pembe gelirmiş her sene bahâr.
Hayâl mi edersin âhû bakışı!
Ey gönül neyine senin nevbahâr!
Küstürme sevgilin, hazânla kışı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!